Tahran’da düzenlenen ve birçok ülkeden siyasi ve akademik heyetlerin katıldığı “Saldırı Altındaki Uluslararası Hukuk: Saldırı ve Savunma” başlıklı uluslararası konferansa katılan Arakçi, uluslararası hukukun şu anda yaygın ve benzeri görülmemiş bir saldırı altında olduğunu söyledi.
Arakçi, dünyanın şu anda “diplomasi alanında eşi görülmemiş bir gerileme” yaşadığını ekleyerek, uluslararası hukuk kurallarının “onları korumayı iddia eden güçler tarafından şiddetli bir saldırı altında” olduğunu belirtti.
İran dışişleri bakanı, “Artık görmezden gelinemeyecek bir gerçekle karşı karşıyayız: uluslararası hukuk doğrudan saldırı altında” dedi.
“Güç yoluyla barış… sadece hegemonyanın örtüsü”
İran dışişleri bakanı, Beyaz Saray’ın ortaya attığı “güç yoluyla barış” ilkesinin “yeni bir hegemonyaya ve askeri güç kullanımına yönelik projenin örtüsünden başka bir şey olmadığını” söyleyerek ABD politikalarını bir kez daha eleştirdi.
“ABD yetkilileri, siyasi ilkeler veya uluslararası hukukla ilgilenmediklerini, sadece ‘kazanan’ olmak istediklerini açıkça belirtiyorlar ve bu yaklaşım dünyayı yeniden orman kanunlarına geri döndürüyor” diye devam etti.
İran’a yönelik son askeri saldırının “diplomasiye doğrudan bir saldırı” olduğunu belirten Arakçi, baskı ve zayıflatma girişimlerine rağmen müzakere sürecinin hala devam ettiğini vurguladı.
“Son saldırıda atılan ilk füze müzakere masasını vurdu, ancak diplomasi hala hayatta” diyen Erdoğan, saldırının İran’ın nükleer programını yok etmek olduğu belirtilen hedefinin “gerçekleştirilemediğini” ekledi.
Dışişleri Bakanı, “bugün müzakere seçeneğine geri dönülmesinin, tarafların askeri yollarla hedeflerine ulaşamamalarının ardından gerçekleştiğini” belirterek, diplomasi ile güç arasında ayrım yapılması gerektiğini vurguladı ve “Diplomasi rasyonel temellere dayanır ve gücün bir uzantısı değildir” dedi.
Tahran’ın “hiçbir aşamada müzakere masasından kalkmadığını” vurgulayan Bakan, “Diplomatik yolu hedef alan her zaman karşı taraf olmuştur” diyerek, ilkeleri ve gerekliliklerine bağlı kalınması koşuluyla diplomasinin “hala gerçekçi çözümler sunabileceğini” savundu.
Arakçi, ABD’nin uluslararası kurallara ve hukuka yönelik tehditleri sonucunda uluslararası sistemin “tehlikeli bir kaos” döneminden geçtiğini belirterek, dünyanın “güce dayalı bir sisteme” doğru giderek artan bir eğilim sergilediğini kaydetti.

