Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BDA Konya Temsilciliğinin de katıldığı basın açıklamasında ırkçı provokasyonlar kınandı

Konya Sivil Toplum Kuruluşları tarafından bugün yapılan basın açıklamasında hem Kayseri’deki hem de Suriye’nin kuzeyindeki ırkçı provokasyonlara tepki gösterildi. Basın açıklamasına Büyük Doğu Akıncıları (BDA) Derneği Konya İl Temsilciliği de katıldı.

Konya Sivil Toplum Kuruluşları

Kayseri’de meydana gelen gerginliklerin ardından tepkiler sürmeye devam ediyor. Konya’daki çeşitli kuruluşlardan ise açıklamalar yapılıyor. Konu hakkında bir basın açıklaması gerçekleştiren Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açıklamada Suriye uyruklu alimler de yer aldı.

‘CANAVARLARA DÖNÜŞTÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Adem Ceylan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Türkiye sistematik bir tarzda geliştirilen, kabartılan ırkçı nefret dalgalarıyla adeta boğulma tehlikesi geçiren bir ülke görünümüne sürükleniyor. Sosyal medyadan siyaset arenasına oradan sokaklara taşırılan yalanlarla, kışkırtmalarla kitleler salim düşünme melekesini yitirmiş, vicdan ve adalet duygusu taşımayan canavarlara dönüştürülmeye çalışılıyor. Bireylerin işlediği cürümler veya kabahatler öne çıkartılıp toplumsallaştırılmak suretiyle etnik, kavmi, ulusal köken ayrımları ve ithamları üzerinden saldırganlık meşrulaştırılırken, nefret dalgasının beslediği bir linç atmosferi yaygınlaştırılmak isteniyor. Kayseri’de Danişmentgazi Mahallesi’nde Suriyeli bir çocuğa karşı gerçekleştirildiği söylenen iğrenç taciz olayının ardından, zanlının emniyet güçleri tarafından gözaltına aldığı duyurulmasına rağmen suçun şahsiliği ilkesi tamamen ihlal edilmiş ve toplumsal linç kültürünün iğrenç bir örneği sergilenmiştir. Sonrasında da 7 yaşındaki bir çocuğa yapılan bu iğrenç saldırının zanlısı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanmıştır.”

Okumadan Geçme  Mürettebat'tan "Yasaklı Maddelerle Mücadele Eğitim ve Bilgilendirme" Semineri

‘UTANÇ VERİCİ BİR HADİSE’

Masum insanların hedef alındığını belirten Ceylan, “Bununla beraber, korkunç bir savaştan canlarını bize emanet ederek ülkemize sığınan masum insanları hedef alan saldırılar, tarihimizin sayfasına toplumumuz adına utanç verici bir hadise olarak kaydedilmiştir. Küresel olarak gerilimlerin artırıldığı ve Avrupa başta olmak üzere dünyada ırkçılığın yükseltildiği bir dönemde provokatörlerce kışkırtılmış kitleler, hiçbir insani ve hukuki ölçü gözetmeksizin, vicdansızca ve ahlaksızca masum insanların işyerlerine, araçlarına saldırmış; geniş bir kitleye, çoluk çocuk demeden korku dolu bir gece yaşatmışlardır. Yine aynı merkezden talimat alan veya aynı korkunç zihni paylaşan kişiler, bu oyunun yeni bir versiyonunu -karşılık verme bahanesiyle- bugün Suriye topraklarında da sergileyerek asıl amaçlarını ortaya koymuşlardır. Hiç kuşkusuz bu ırkçı provokasyonlar, toplumun huzurunu ve barışını tehdit eden en büyük unsurlardan biridir. Bu provokasyonlar, sadece suçluyu değil masum insanları da hedef alarak, toplumda derin yaralar açmaktadır. Irkçı nefret ve ayrımcılık, birlikte yaşama kültürümüzü zedeleyerek toplumsal uyumu bozmakta; hem dini hem tarihi hem de coğrafi olarak kardeşimiz olan insanlarla beraber bir parçası olduğumuz İslam ümmetine zarar vermektedir. Coğrafyamızın büyük bir kaos içerisinde bulunduğu dönemde istikrarını koruyan Türkiye’yi büyük sorunlarla boğulan bir ülke gibi gösteren bu saldırganlar, adaleti ve vicdanı yaraladığı gibi Türkiye’nin itibarını da zedelemektedir.” şeklinde konuştu.

Okumadan Geçme  Konya'da Türk Dünyası Belediyeler Birliği Toplandı

‘TEDBİR ALINMASINI BEKLİYORUZ’

Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Ceylan, “Suçlu-suçsuz ayırt etmeksizin toplumsal linç kültürüyle hareket edenlerin derdi asla adalet olamaz. Bu provokasyonun cezasız kalmaması için emniyet ve yargı makamlarını acilen harekete geçmeye çağırıyor ve bir daha bu tür elim olayların yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Ekonomik krizi, birtakım kültürel farklılıkları, sosyolojik tartışmaları vs. gerekçe göstererek girişilen linç kültürünü mazur göstermeye kalkmanın insafla da hukukla asla bağdaşmayacağı ortadadır. Buna rağmen demagojik birtakım söylemlerle zalimliğe, barbarlığa kılıf arayanların yarınlara utanç yükü devrettikleri ve ahiret hesaplarının çetin olacağını kendilerine bir kere daha hatırlatıyoruz.” dedi.

Okumadan Geçme  Destici, Osman Seçgin'in oğlu Refik Seçgin'in cenaze törenine katıldı

‘ONLAR İÇİN BİZLERİ SUÇLAMAYINIZ’

Suriyeli Eğitimci Şadi El Hüseyin, yaptığı açıklamada şu şekilde konuştu; “Kıymetli Türk milleti. Bizler vatanımızdan çok zorda kaldığımız için on üç sene önce Türkiye’ye gelmek mecburiyetinde kaldık. Biz de çok kısa süre için buraya gelmiştik. Yüz binlerce vatandaşımız öldürüldüler, sürüldüler.. Ama hala vatanımızda savaş devam etmektedir. Sıkıntılar devam etmektedir. Sizler bizlere kapılarınızı açtınız. Ekmeğinizi bölüştünüz. Bu sebepten dolayı Türk Devleti’ne ve milletine teşekkür etmekteyiz. Bizlerin içindeki bazı kendini bilmez kişilerin yaptığı suçları tasvip etmiyoruz. Asla onları benimsemiyoruz. Bizden birkaç kişinin işlediği suçtan dolayı suçlanmamalıyız. Zira biz onların yaptığını kabul etmiyoruz. Türk hukukuna havale ediyoruz. Bizler Türkiye’yi ve Türk milletimizi seviyoruz. Teşekkür ediyoruz.”