Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre; Çin Halk Cumhuriyeti ile Filistin Devleti arasında Stratejik Ortaklık kurulmasına ilişkin ortak açıklamada, Çin’in “Sincan [Doğu Türkistan] ile ilgili meselenin bir insan hakları meselesi değil, terörle mücadele, radikalleşmeyi önleme ve ayrılıkçılık karşıtı bir mesele olduğu” ve “Filistin tarafının Sincan [Doğu Türkistan] ile ilgili mesele bahanesiyle Çin’in iç işlerine müdahale edilmesine kesinlikle karşı çıktığı” şeklindeki yanlış söylemi yinelendi.
Açıklamaya göre, devam eden Çin-Doğu Türkistan ihtilafından “Çin’in içişleri” olarak bahsetmek gerçeği çarpıtmaktır. Bu çarpıtılmış anlatı sadece Çin emperyalizmine yardım etmekle kalmıyor, aynı zamanda İşgal Altındaki Doğu Türkistan’da Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk halklarının katlandığı zulmü de görmezden geliyor. Doğu Türkistan halkı soykırım, sistematik ırkçılık ve zulüm gibi amansız zulümlere maruz kalmaktadır.
Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti Başkanı Gulam Yağma şunları söyledi: “Doğu Türkistan halkı, Filistin’in Çin’in Doğu Türkistan’daki sömürgeciliğine, soykırımına ve işgaline verdiği desteği şiddetle kınıyor. Filistin ve Çin arasındaki son stratejik ortaklık, Arap dünyasının Çin’in Doğu Türkistan’da devam eden soykırım ve sömürgeciliğine verdiği endişe verici destekle birleştiğinde, Filistin’de, Arap dünyasında ve Müslüman dünyasında yaygın olan sorunlu ikiyüzlülüğü ortaya çıkardı.” Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti, uluslararası toplumu Çin’in taktiklerini teşhir etmeye ve kınamaya çağırdı. Çin, Doğu Türkistan’daki sömürgeciliğini, soykırımını ve işgalini “terörle mücadele”, “radikalleşmeyi engelleme” ve “ayrılıkçılık karşıtlığı” gibi uydurma etiketler altında gizleyerek, Doğu Türkistan halkının varlığını baltalamakta, kendi kaderini tayin hakkını ayaklar altına almakta ve bağımsızlık arayışlarını inkar etmektedir.
Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti Başbakanı Salih Hudayar, “Doğu Türkistan meselesinin, kökleri Çin’in işgaline ve Doğu Türkistan’ın sömürgeleştirilmesine dayandığı için sadece insan haklarından ibaret olduğu doğru olsa da, Doğu Türkistan-Çin çatışması, Pekin’in iddia etmeyi sevdiği gibi sözde bir “Çin iç işleri meselesi” değildir; daha ziyade, iki ayrı ulus arasındaki uluslararası bir çatışmadır” dedi.