Li Qiang, Asya’nın ortak evimiz olduğunu ve kazan-kazan işbirliğinin tek doğru seçim olduğunu söyledi. Çin, Malezya ve diğer ASEAN ülkeleriyle Çin-ASEAN Serbest Ticaret Alanı 3.0 müzakerelerini aktif olarak teşvik etmeye, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nı ortaklaşa uygulamaya ve Doğu Asya Ekonomik Topluluğu’nun inşasını sürekli olarak teşvik etmeye isteklidir ifadesini kullandı.
Enver İbrahim, “Çin’in Malezya’nın büyük bir dostu olduğunu söyledi. Sadece büyük ekonomik başarılar elde etmekle kalmadı, aynı zamanda komşu ülkelere gösterilen nezaket ve samimiyetten de derinden etkilendik. Malezya ve Çin ortak bir kaderi paylaşıyor. Malezya’daki tüm çevreler Çin ile dostluğu güçlendirmeye kararlıdır. Yeni Malezya hükümeti, Malezya-Çin ilişkilerinin geliştirilmesini bir öncelik olarak görüyor. Malezya, tek Çin politikasına sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve Doğu Türkistan ile ilgili konuların Çin’in iç işleri olduğuna inanıyor. Malezya tarafı, Çin tarafından önerilen küresel kalkınma girişimlerini, küresel güvenlik girişimlerini ve küresel medeniyet girişimlerini desteklemektedir ve “Kuşak ve Yol”un ortak inşasında Çin ile işbirliğini derinleştirmeye, otomobil, enerji, kültür turizmi, tarım ve dijital ekonomi alanlarında işbirliğini teşvik etmeye ve iki taraf arasında personel değişimini teşvik etmeye isteklidir. Çin’in yoksulluğun azaltılmasındaki başarılı deneyiminden ders almak ve Malezya-Çin ilişkilerinin daha da gelişmesini teşvik etmek. ASEAN ülkeleri, Güney Çin Denizi’nde barış ve istikrarı ortaklaşa sürdürmek için Çin ile diyalog ve işbirliğini derinleştirmeye isteklidir.” dedi.
Ziyaretin zamanlaması, ziyaretin niteliğinin düzenli bir diplomatik olay olmadığını göstermiştir.
Kısa süre önce Çin devletinin başı olarak üçüncü dönemini güvence altına alan Şi Cinping, dünya çapındaki diplomatik hırslarını artırdı. Amacı, Çin’in yumuşak gücünü ve Asya’daki ve dünyadaki diplomatik etkisini güçlendirmektir. Ekim 2022’de, Uygurlara yönelik insan hakları ihlalleri iddialarını tartışmaya yönelik bir önerge sadece iki oyla (19 aleyhte, 17 lehte ve 11 çekimser) yenilgiye uğratıldı. Müslüman bir ülke olan Malezya, önergeye oy vermekten kaçındı.
Bir Uygur alimi ve Uyghur Times’ın kurucusu olan Tahir İmin Uyguryan, bu konuda şunları söyledi: “Malezya, dünyanın küresel İslam ekonomisinin merkezi olduğunu iddia edebilir ve küresel olarak Müslüman meselelerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Çin’in Uygurlara yönelik soykırımını onaylaması, Çin liderliğini Doğu Türkistan’da insanlık dışı ve İslam karşıtı politikaları sürdürmeye teşvik ediyor ve diğer Müslüman ülkelere, Çin’in Uygurlara yönelik soykırımını desteklemenin yanlış bir şey olmadığı konusunda yanlış bir sinyal gönderiyor, çünkü Malezya ve diğerleri gibi Müslüman ülkeler bu konuda Çin’i destekliyor” dedi.
Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatı Birliği (IUETO), Enver’in atanmasının ardından Başbakan olarak ilk kez Çin’e yaptığı ziyaretin dünya çapında farklı siyasi aktörlerin ve grupların çeşitli beklentilerini taşıdığını söyledi.
IUETO Genel Sekreteri Abdulreshid Emin, Güneydoğu Asya’da Çin-ABD arasında küresel ve bölgesel olarak yaşanan “soğuk savaşın” Malezya’nın yeni hükümetinin müttefik tercihine meydan okuduğunun bilinen bir gerçek olduğunu söyledi.
Emin; “Doğu Türkistan halkı olarak Enver gibi Müslüman liderlerin Uygur meselesine ABD-Çin geriliminden ayrı yaklaşmalarını bekliyor ve talep ediyoruz. Malezya’ya, birçok ülkenin egemenliğini etkisi altına alan borç tuzağı gibi Çin yöntemlerinin farkında olmasını da hatırlatıyoruz” dedi.
Malezya’yı birkaç kez ziyaret eden ve Enver’le Putrajaya’daki bir etkinlikte bir araya gelen Abdulreshid, birçok Müslüman acı çekerken Doğu Türkistan sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.