Nöbetçi Eczaneler
DUK, 21 Kasım’da yayınlanan bir Coda raporuna atıfta bulunarak, Çin’in yeşil enerji hakimiyetinin temelini oluşturan zorla çalıştırma ve çevre tahribatına rağmen COP30’da incelemeyi atlattığını vurguladı.
Brezilya’daki yerli halk adalet talep ederken, iklim konferansının önemli katılımcıları, Çin’in güneş enerjisi ve pil endüstrileri için hayati önem taşıyan Doğu Türkistan’daki zorla çalıştırma ve Tibet’teki çevre sömürüsü delillerini görmezden geldi.
Coda raporu, Tibet’in çevresinin küresel ortalamanın iki katı hızla ısındığını ve Doğu Türkistan’daki Uygurların devletin dayattığı çalışma sistemlerinde hapsolmuş durumda olduğunu belirtti. DUK, COP’a katılan ilk Uygur örgütü oldu ve yaygın ilgisizlik ortamında Uygurların sesinin duyulmasını sağladı.
Kanada’da düzenlenen Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu’nda, DUK İcra Başkanı Ruşen Abbas, küresel liderlerle bir araya gelerek Uygur soykırımı konusunu gündeme getirdi. ABD, Kanada ve Kolombiya’dan üst düzey siyasi figürlerle aynı sahneyi paylaşan Abbas, Çin’in asimilasyonist politikalarını, bir milyondan fazla Uygur’un toplu olarak gözaltına alınmasını ve kız kardeşi Dr. Gülşen Abbas’ın hâlâ hapiste tutulduğunu vurguladı.
2022 Kasımındaki Urumçi Yangını’nın üçüncü yıldönümünde, DUK, sıkı karantina önlemleri altında mahsur kalan 40’tan fazla Uygur kurbanı için yas tuttu. Pekin’in resmi ölü sayısıyla çelişen şahitliklere rağmen, Çin hiçbir zaman bir soruşturma raporu veya kurban listesi yayınlamadı. Bu trajedi, Tiananmen Meydanı’ndan bu yana Çin’in en büyük protestoları olan Beyaz Kitap Hareketi’ni ateşledi.
DUK heyeti ayrıca BM İş ve Azınlık Hakları Forumlarında güçlü bir duruş sergiledi ve uluslararası kurumları Çin’i zorla çalıştırma ve kültürel baskıdan sorumlu tutmaya çağırdı.
Berlin ve Hollanda’da da savunuculuk çalışmaları devam etti. DUK liderleri, farkındalığı artırmak için politika yapıcılar ve sivil toplumla bir araya geldi. BM Azınlık Sorunları Forumu’nda DUK ve ortak kuruluşlar, baskı altında Uygurların direncini vurguladı ve Çin’in Uygur kimliğini sistematik olarak silme çabalarına karşı küresel düzeyde ortak bir eylem çağrısında bulundu.