Nöbetçi Eczaneler
26 Ağustos’ta Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’yi ziyaret etti ve rejiminin Uygurlara ve diğer Müslüman Türk halklara karşı soykırım politikalarının sürdürülmesi çağrısında bulundu.
Çin Devlet Başkanı konuşmasında, baskıcı politikalarının devam edeceğini söyleyerek, Uygurlara yönelik baskıyı teyit etti ve “sosyal istikrarı” en önemli öncelik olarak vurguladı. Ayrıca, İslam’ın “her türlü yasadışı dini faaliyeti etkili bir şekilde ele almak” için Çinlileştirilmesinden, zorla çalıştırma yer değiştirmelerinden, standart Çin dili olarak Mandarin’den ve daha olumlu propagandaya duyulan ihtiyaçtan bahsetti.
DUK Başkanı Dolkun İsa, “Şi Cinping’in liderliğinde, Çin hükümeti, insanlığa karşı suçların yanı sıra halkımızın devam eden soykırımına olanak tanıyan bir baskı politikası düzenledi ve uyguladı” dedi. “Cumartesi günü, Şi Cinping, dünyaya Uygurların kültürel ve dini kimliğinin aktif olarak silinmesinin durmayacağını itiraf etti.”
Şi Cinping’in iktidara gelmesinden bu yana, milyonlarca Uygur keyfi olarak toplama kamplarında tutuldu ve burada işkence, cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, tecavüz ve yetersiz beslenmeye maruz kaldılar. Doğu Türkistan genelinde, Uygur halkı zorla çalıştırma, zorlayıcı doğum kontrolünü önleme politikaları, aile ayrılığı, kitlesel gözetim ve kültürel ve dini alanların tahrip edilmesinden daha fazla acı çekmiştir. Çin hükümetinin ulusal güvenlik ve terörle mücadele adına uyguladığı baskıcı politikalar nedeniyle, Uygurların ve diğer Müslüman Türk halklarının insan hakları durumu önemli ölçüde kötüleşmiştir ve uluslararası toplum harekete geçmedikçe kötüleşmeye devam edecektir.
Dünya Uygur Kongresi, uluslararası topluma devam eden Uygur soykırımını sona erdirmek için gerekli tüm adımları atma ve hükümetlerin 1948 BM Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki sorumluluklarını kabul etme çağrısını yineler. DUK Başkanı Dolkun İsa, “Dünya liderleri, halkımızın soykırımında suç ortağı olan Çin hükümet yetkilileriyle görüşmek yerine, Çin’in vahşetini kınamak ve Çin hükümetinin insan hakları ihlalleri için hesap verebilirlik aramak için ahlaki sorumluluğa sahiptir” dedi. Çin, Uygur Soykırımı’nı özgürce sürdürüyor, çünkü dünya boş boş bekliyor.