Sincan Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi’nde genç bir Uygur folklor profesörü olan Dr. Ablimit Yasin’in 12 yıl hapis cezasına çarptırılması, bu davayı ilk bildiren Abduweli Ayup gibi Uygur akademisyenler arasında bölgedeki önde gelen Uygur akademisyenlerin kaderiyle ilgili endişelere yol açtı.
Dr. Yasin’in tutuklanması, 2017 yılının sonunda, Pekin’deki bir konferansa giderken danışmanı Dr. Rahile Dawut’unkiyle birlikte gerçekleşti. Ceza, ÇKP’nin bölgedeki soykırım politikalarının tırmanmasının ortasında, 2019 yılında verildi. İslam tarihi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Yasin, üniversite tarafından dini çalışmalar için İran’a da gönderilmişti.
Kaşgar’ın Kaghliq ilçesinden gelen Dr. Ablimit Yasin, tanıdıklar tarafından okuma tutkusu olan mütevazı ve çekingen bir birey olarak tanımlandı. Sıcak gülümsemesi ve kapsamlı konuşmalara katılma konusundaki isteksizliği ile tanınıyordu. Suskunluğuna rağmen, akademiye olan bağlılığı ve çalışma alanına olan tutkusu nedeniyle akranları ve öğrencileri arasında büyük saygı gördü.
Diğer kaybolan Uygur profesörler gibi, Dr. Ablimit’in kamuya açık kayıtları ve kişisel profilleri, işvereninin web sitesi gibi çevrimiçi kaynaklardan kayboldu.
Özellikle, Dr. Yasin’in danışmanı Dr. Rahile Dawut, akademik ve insan hakları topluluklarında da önemli ilgi görmüştür. Başarılı bir bilim adamı olan Dr. Dawut, Uygur folklorundaki uzmanlığı ve Uygur kültürel mirasını koruma çabalarıyla ünlüdür. Dr. Yasin’in yanında kaybolması ve gözaltına alınması, akademik özgürlük ve Uygur kültürel kimliğinin korunması savunucuları arasında alarm verdi.
Çin hükümeti, bölgedeki politikalarını, aşırılıkçılığa karşı koymayı ve istikrarı teşvik etmeyi amaçladıklarını belirterek defalarca savundu.
Dr. Ablimit Yasin’in cezalandırılması ve Dr. Rahile Davut’un tutukluluğunun devam etmesi, Uygur akademisyenlerin ve kültürel şahsiyetlerin anavatanlarında karşılaştıkları zorlukları hatırlatıyor ve bölgedeki akademik özgürlük ve insan haklarının durumu hakkında acil soruları gündeme getiriyor.