Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’da İslam düşmanlığı: Ak Mescit’i Kızıl Bayrak yaptılar

Doğu Türkistan’da tutuklamalarla, beyin yıkama kamplarıyla sistemli bir kültür soykırımı yürüten Çin, köy isimlerini de değiştiriyor. ‘Hoca’ kelimesinin geçtiği köylere ‘birlik’, ‘uyum’ gibi rejim onaylı isimler verildi. Ak Mescit ismi Kızıl Bayrak’a çevrildi. Kirli stratejiyle Uygurların hafızasından bin yıllık kadim köklerin kazınmaya çalışıldığı belirtildi.

Doğu Türkistan’da tutuklamalarla, beyin

630 UYGUR KÖYÜNE ÇİN İDEOLOJİSİYLE UYUMLU YENİ İSİM

Uygurları yıllardır Kur’an okudukları, sakal uzattıkları gerekçesiyle hapse atan ÇKP rejimi, çocukları eğitim adı altında asimilasyona tabi tutuyor. Zulmü dünyaya haykıran bilim insanları ve yazarlar ise hapse atılıyor. Uygur kimliğini silmek için her yolu deneyen rejimin bu yöndeki bir başka çabası da İnsan Hakları İzleme Örgütü ile Norveç merkezli Uygurlara Yardım Örgütü’nün raporuna yansıdı. Araştırmaya göre Doğu Türkistan’da 630 köyün ismi değiştirildi.

TABELALARDAN ‘MAZAR’ GİTTİ ‘BİRLİK’ VE ‘UYUM’ GELDİ

Köy isimlerinde İslam dinine ya da Uygur tarihine yapılan atıfların ortadan kaldırıldığı vurgulandı. 2009’dan bu yana sürdürülen uygulamada geleneksel bir Uygur çalgısı olan ‘dutar’ ya da türbe anlamına gelen ‘mazar’ gibi ifadeler silindi. Çin Komünist Partisi’nin belgelerinde kullanılan ‘mutluluk’, ‘birlik’ ve ‘uyum’ kelimeleri eklendi. İnsan Hakları İzleme Örgütü Direktörü Elaine Pearson “Bu, Çin’in İslam’ı terörizmle birleştirme yönündeki çabalarının bir parçası” dedi.

GAZZE’DEN FARKI YOK

Doğu Türkistan’da yıllardır asimilasyon politikası yürüten Çin, kültürel soykırıma devam ediyor. 2009-2023 yılları arasında geleneksel ve dini ifadeler köy isimlerinden çıkarılarak yerine Komünist Parti’nin belgelerinde sıklıkla kullanılan mutluluk, birlik ve uyum gibi sözcükler eklendi. Pekin yönetimin insanlık dışı uygulamaları, Gazze’de işgalci israil’in yaptıklarını hatırlattı.

Okumadan Geçme  Uygur Hareketinin TBMM ziyaretleri: Uygur kardeşlerimizin haklarını korumaya devam edeceğiz

Dünya, işgalci israil’in Gazze’de uyguladığı katliamları konuşurken işgalci Çin, 1949’da Doğu Türkistan’ı işgal edip bölgeyi “Sincan” (Kazanılmış Topraklar) olarak adlandırdığı tarihten bu yana Müslümanlara yönelik etnik temizlik politikasını sürdürüyor. İşgalden bu yana 20 milyon Müslüman Türk’ün katledildiği belirtilirken 13 milyon nüfusa sahip Doğu Türkistan günümüzde açık cezaevine dönmüş durumda. Her türlü hakları elinden alınan Müslüman Türk halk, dini ve millî değerlerinden uzaklaşması için insanlık dışı zulme maruz kaldı. 2017’den beri bölgede 500 hapishane ve toplama kampı inşa edildi. 3 milyondan fazla Müslüman Türk eğitim adı altında hapsedildi.

MESCİT, HOCA ARTIK YOK

İşgalci Çin diktatörü Şi Cinping’in 2016’da dinlerin “Çinlileştirilmesi” talimatını vermesinden bu yana ‘Doğu Türkistan’da yıkılan ya da zarar verilen cami sayısı 16 bini buldu. Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bir başka kültürel soykırıma daha dikkat çekti. Norveç merkezli Uygur Hjelp (Uygurlara Yardım) Örgütü ile iş birliği içinde hazırlanan rapora göre; bölgede yaklaşık 630 köyün adı değiştirildi. İsimlerdeki İslamî ifadeler ya da Uygurların kültür ve tarihine yapılan atıflar ortadan kaldırıldı. Raporda, Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından 2009-2023 yıllarında listelenen 25 bin Uygur köyünün isimleri, karşılaştırıldı. Elde edilen sonuç, acı gerçeği ortaya koydu.

Okumadan Geçme  Uygurların 'Köle İşçiliğine' karşı İngiltere’de açılan dava reddedildi

Geleneksel bir Uygur yaylı çalgısı olan “dutar” ya da türbe anlamına gelen “mazar” gibi kelimeler köy isimlerinden çıkarılmış ve yerlerine Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) belgelerinde sıklıkla kullanıldığı “mutluluk”, “birlik” ve “uyum” gibi sözcükler eklenmişti.

Hoca, mescit, halife ve dervişlerin barındığı yer manasındaki haniça adını taşıyan köy kalmadı. Örneğin; 2018 yılında Akto ilçesine bağlı Ak Mescit köyünün adı Birlik şeklinde yeniden adlandırıldı. Adını geleneksel bir Uygur enstrümanından alan Karakaş ilçesindeki Dutar köyü, 2022 yılında Kızıl Bayrak oldu. Değişikliklerin çoğu, Uygurlar ve diğer etnik azınlıklara yönelik baskının en yoğun olduğu 2017 ile 2019 yılları arasında gerçekleştirildi.

“İSLAMI TEHDİT GÖRÜYORLAR”

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Asya bölümü direktörü Elaine Pearso “Atılan adımlar, Çin hükümetinin İslam dinini terörizmle eş değer tutma yönündeki daha geniş çabalarının bir parçası. İslami olan her şeyi tehdit şeklinde algılıyorlar. Bu yüzden Komünist Parti ideolojisini daha akılda tutmak için köyleri yeniden adlandırdılar. Bunu camilerin yıkılmasında da gördük” dedi. Kardeşi 2016 yılında gözaltındayken kaybolan avukat Rayhan Asat ise “Pekin yönetimi Uygur kültürüyle halkını tamamen yok etme ve yeni bir dünya yaratma hedefinde. Köylerin isimleri sadece tarihi kayıt olarak hizmet etmiyor, aynı zamanda toplumun bağlarını ve değerlerini de bünyesinde barındırıyor” ifadelerini kullandı.

Okumadan Geçme  Endonezya'da Uygur Soykırımı konulu seminere çok sayıda öğrenci ve gençlik örgütü katıldı

Doğu Türkistan’da dayatılan politikaların çoğu Tibet’te de uygulandı. 2023 yılında Çin hükümeti, resmi belgelerde Tibet’ten “Xizang” olarak bahsetmeye başladı. Tibet ve ‘Doğu Türkistan’da giderek otoriterleşen ortam, insan hakları ihlallerine ilişkin bilgilerin ortaya çıkmasını son derece zorlaştırıyor. Çin hükümeti bilgi taleplerine nadiren yanıt veriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü 2021’de Çin’in insanlığa karşı suç işlediğini açıkladı. Bazı hükümetler, eylemleri “soykırım” olarak tanımladı. Komünist rejim ise, politikalarını “terörle mücadele ediyorum” sözleriyle savundu.