Ciddi insan hakları ihlallerinin hesap verilebilirliği konusunda uzmanlaşmış uluslararası bir hukuk vakfı olan Global Rights Compliance (GRC), Uygur Gençlik İnisiyatifi ve Uygur Bölgesinde Zorla Çalıştırmayı Sonlandırma Koalisyonu üyeleri, sistematik uluslararası baskı nedeniyle genellikle marjinalleştirilen Uygurların seslerinin politika tartışmalarına dahil edilmesini sağlamak amacıyla foruma ortaklaşa katıldı.
Bu savunucular, hafta boyunca oturumlara katıldılar ve BM’nin çağdaş kölelik biçimleri özel raportörü de dahil olmak üzere toplantılar düzenlediler. Bu toplantılarda, devletin dayattığı zorla çalıştırma uygulamasına uluslararası toplumun daha fazla dikkat çekmesi çağrısında bulundular.
Müdahaleler yoluyla, savunucular Uygur Bölgesi’nde işçilerin zorla çalıştırılma konusunda açıkça konuşamadıkları ve tedarik zincirinin şeffaflığının iç hukuk tarafından kısıtlandığı için şu anda güvenilir insan hakları durum tespiti yapmanın imkansız olduğunu vurguladılar. GRC’nin son araştırmasına göre, düzinelerce şirketin Uygur bölgesinde zorla çalıştırma yoluyla elde edilen kritik minerallerle bağlantılı olduğunu ve bunun sistematik baskı ve insan hakları ihlallerine endişe verici düzeyde suç ortaklığı olduğunu vurguladılar.
Global Rights Compliance’ın iş ve insan hakları başkanı Lara Strangways, “BM İnsan Hakları Konseyi’ne mesajımız açık: Hükümetler, zorla çalıştırma ile üretilen malların küresel pazarlarda yer bulmaması için sağlam ithalat yasakları kabul etmeli ve uygulamalıdır” dedi. “Koordineli bir küresel eylem olmadan, Uygur Bölgesi’nde asla kök salmasına izin verilmemesi gereken bir zorlama sistemini normalleştirme riskiyle karşı karşıya kalırız.“
End Uyghur Forced Labour (Uygur Zorla Çalıştırmayı Sonlandırma) İşbirliği Koordinatörü Patricia Carrier, “Uluslararası toplum, Uygurların zorla çalıştırılmasının bir kriz olduğunu kabul etmelidir – sadece 2023 yılında 3 milyondan fazla insan zorla çalışma programlarına dahil edildi” dedi. “Koalisyonumuzun bu hafta vurguladığı gibi, işletmelerin bu korkunç ihlallere katkıda bulunmaktan kaçınabilmelerinin tek sorumlu yolu, derhal bu programlardan çekilmektir. BM liderleri ve forumları Uygur savunucularının sesini dinlemelidir – bu konu küçümsenemez veya göz ardı edilemez.”
Gruplar, ABD ve AB’de mevcut işgücü düzenlemelerinin daha güçlü bir şekilde uygulanmasını ve yürürlüğe konmasını talep ediyorlar. Bu düzenlemeler arasında Amerikan Uygur Zorla Çalıştırma Önleme Yasası (UFLPA) ve Avrupa AB Zorla Çalıştırma Yönetmeliği yer alıyor. Ayrıca, zorla çalıştırma ile üretilen malların ithalatını yasaklamak için daha koordineli bir küresel eylem çağrısında bulunuyorlar. Ayrıca, tüm şirketleri tedarik zincirlerini acilen izlemeye, Uygur zorla çalıştırma vakalarına maruz kalınan noktaları ele almaya ve Uygur Bölgesi’nden tamamen çıkmaya çağırıyorlar.

