Nöbetçi Eczaneler
Fransa’daki Uygurlar 3 Mayıs Cuma günü, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önümüzdeki hafta Çinli mevkidaşı Xi Jinping’i ağırlamasının kendilerini “tokatlamakla” eşdeğer olduğunu söyledi. Xi’nin Pazartesi ve Salı günleri Fransa’ya bir devlet ziyareti gerçekleştirmesi bekleniyor.
“Uygur halkının celladı”. 3 Mayıs Cuma günü Fransız Uygur toplumu, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Fransa’ya gerçekleştirdiği devlet ziyaretine yönelik “öfkesini” dile getirerek, ziyaretin “Çin’in suçlarına devam etmesi için bir teşvik” olduğunu söyledi.
Avrupa Uygur Enstitüsü kurucusu sosyolog Dilnur Reyhan Paris’te düzenlediği basın toplantısında “Emmanuel Macron’un Uygur halkının celladı ve Uygurların soykırımından en çok sorumlu olan Xi Jinping’i ağırlamasına duyduğumuz öfkeyi ifade etmek istiyoruz” dedi.
“Soykırımın hala devam ettiği bu bağlamda, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Uygur halkının celladını bu şekilde karşılamasını anlaşılmaz (…) ve Çin’in işlediği suçları sonuna kadar sürdürmesi için bir teşvik olarak görüyoruz” diyerek duygularını dile getirdi.
“Uygur halkı ve özellikle Fransız Uygurlar için bu, Cumhurbaşkanımız Emmanuel Macron’un yüzümüze attığı bir tokattır” diyerek sitem etti.
Pekin, Doğu Türkistan’daki gözaltı tesisleri ağında bir milyondan fazla Uygur’u ve diğer Müslüman azınlıkları hapsetmekle suçlanıyor. Kampanyacılar ve yurtdışındaki Uygurlar, tesislerde işkence, zorla çalıştırma, zorla kısırlaştırma ve siyasi telkin de dahil olmak üzere bir dizi suistimalin gerçekleştiğini söyledi.
Geçen yıl yayınlanan bir BM raporu bölgede işkence, zorla tıbbi tedavi ve cinsel ya da cinsiyete dayalı şiddetin yanı sıra zorla çalıştırmaya ilişkin “güvenilir” kanıtları ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştu. Ancak ABD ve diğer bazı Batılı kanun koyucuların yaptığı gibi Pekin’in eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirmekten kaçındı.
Dilnur Reyhan Paris’teki basın brifinginde, “sırf Uygur olduğu için” bir “kampta” “hayatının üç yılını kaybettiğini” söyleyen Gülbahar Haitiwaji ile birlikte konuştu.
“Çin’in tek amacı Uygurları susturmak, kültürümüzü, tarihimizi ve kimliğimizi yok etmektir. Gözetim, ayrımcılık ve toplama kampları her Uygur’un günlük yaşamı haline geldi” diyerek kınadı.
“Fransa’nın müdahalesi sayesinde” “özgürlüğüne kavuştuğunu” ifade ederek, “Emmanuel Macron tarafından Xi Jinping’e verilen karşılama” karşısında “hayal kırıklığını” dile getirdi. “Cumhurbaşkanı’ndan Çin ile kamplar konusunu gündeme getirmesini ve kampları kapatmasını kesin bir dille talep etmesini istiyorum” dedi.
Dilnur Reyhan, “Ayrıca kamplarda, hapishanelerde ve zorla çalıştırma fabrikalarında bulunan milyonlarca Uygur’un serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Devlet Başkanı’nın “(kendisini) ya da Fransa’da yaşayan iki toplama kampı mağdurunu hiçbir zaman kabul etmek istemediği” gerçeğini kınadı. “Ama öte yandan, kendisini insan hakları ülkesi olarak adlandıran bir ülkede kurbanları değil, celladı ağırlamaya karar verdi”.
Avrupa Uygur Enstitüsü, Xi Jinping’in ziyaretini kınamak amacıyla Pazar günü öğleden sonra Paris’te, Fransa’daki Uygur toplumu üyeleri tarafından sergilenecek bir oyun şeklinde bir gösteri düzenliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Cuma günü yaptığı açıklamada Macron’u ziyareti sırasında “Çin hükümetinin insanlığa karşı işlediği suçların ve derinleşen baskının sonuçlarını ortaya koymaya” çağırdı.
“Şi Cinping’in yönetimi altında insan haklarına saygı ciddi şekilde kötüleşti” denildi. “Hükümeti Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Türki Müslümanlara karşı… insanlığa karşı suç işledi, Hong Kong’un özgürlüklerini ortadan kaldıran acımasız yasaları kabul etti ve ülke genelinde hükümeti eleştirenlere yönelik baskıyı yoğunlaştırdı.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü Çin Direktörü Maya Wang, “Cumhurbaşkanı Macron, Şi Cinping’e Pekin’in insanlığa karşı işlediği suçların Çin’in Fransa ile ilişkileri açısından sonuçları olacağını açıkça ifade etmelidir” dedi.