Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın kadim halkı Uygurlar yıllardır süren ve uluslararası birçok raporlara konu olan soykırım uygulamaları ile karşı karşıya. Profesör Laura Murphy, Uygurların zorla çalıştırılması konusunu araştırıyordu. Araştırmayı durdurması söylendikten sonra Murphy, üniversitenin bu konuyla ilgili hangi belgelere sahip olduğunu öğrenmek istedi.
Titizlikten çok iş
Murphy BBC’ye verdiği demeçte belgenin SHU’yu gösterdiğini söyledi:
Çin öğrenci pazarına erişim karşılığında akademik özgürlüğümü takas etmek için doğrudan yabancı bir istihbarat servisiyle pazarlık yapmıştım.
Murphy, SHU’nun ne kadar korkak olduğuna inandığını şöyle açıkladı:
Bir üniversitenin Çinli öğrencilere gelir sağlamak için ne kadar çaba göstereceği konusunda bu kadar açık bir şey daha önce hiç görmemiştim.
SHU daha sonra özür diledi:
Üniversitenin Profesör Laura Murphy’nin araştırmasına devam etmeme kararı, o dönemdeki karmaşık koşullara ilişkin anlayışımıza dayanarak alındı; bunların arasında gerekli mesleki sorumluluk sigortasını güvence altına alamamak da vardı.
SHU’nun “araştırmalarını destekleme ve yasa çerçevesinde ifade özgürlüğü ile akademik özgürlüğü güvence altına alma ve geliştirme konusundaki kararlılığını açıkça ortaya koymak” istediği belirtildi.
Ama şimdi olaya polis de dahil oldu.
Terörizm sorunu
Güney Yorkshire polisi, “iddiaların Ulusal Güvenlik Yasası’nın 3. Bölümü kapsamına girdiğini” söyledi.
Yasanın 3. Bölüm şu şekildedir:
Yabancı bir istihbarat servisine İngiltere ile ilgili faaliyetleri yürütmesinde maddi yardımda bulunmaya yönelik davranış.
Çin devleti Sheffield Hallam’ın internet sitesini engelledi ve ülkenin büyükelçiliği Murphy ve araştırmalarına yönelik çeşitli açıklamalar yayınladı.
Merkezin çalışmalarının fiili kusurlu ve Çin karşıtı olduğunu söyleyen uzmanlar, “bazı ABD kurumlarından” fon sağlandığına işaret etti.
Murphy BBC’ye şunları söyledi:
Kariyeri boyunca köle anlatıları üzerine yaptığı çalışmalar için ABD Ulusal Beşeri Bilimler Vakfı’ndan, New Orleans’taki insan ticareti üzerine yaptığı çalışmalar için ABD Adalet Bakanlığı’ndan ve daha yakın zamanda Çin üzerine yaptığı çalışmalar için USAID, ABD Dışişleri Bakanlığı ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan fon aldı.
Doğu Türkistan’da Toplama Kampları ve Zorunlu Çalıştırma
Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da ÇKP rejimi başta Uygurlar olmak üzere Müslüman Türk halklarına karşı soykırım yapmakla suçlanıyor.
2017’den itibaren açmış olduğu toplama kamplarında, insanlık onurunu ayaklar altına alan her türlü işkence, zulüm, tecavüz ve asimilasyon uygulamaları ile yaklaşık 3 milyona Müslüman Türke soykırım uyguladı.
Toplama kamplarında ve cezaevlerinde kurduğu sistemle başta Uygurlar olmak üzere Doğu Türkistan’ın Müslüman Türk halkını zorunlu çalıştırmaya tabi tutarak, Uygurların kanlı emeğini Batı ve İslam ülkelerine ihraç ediyor.
Doğu Türkistan’da halihazırda devam eden soykırımda, zorunlu çalıştırma, zorunlu doğum kontrolü, zorla kısırlaştırma, aileleri parçalayarak erkekleri toplama kampı ve cezaevlerine atarak, çaresiz ve savunmasız kalan kadınları da Han Çinlisi erkekler ile başbaşa bırakma, Müslüman Türk çocuklarını ailelerinden ayırarak asimile etmek gibi uygulamalar halen devam etmektedir.

