Conolly, sakin ve net üslubu ile Filistin davasını destekleyen kararlı görüşleriyle genç solcuların oylarını almayı başardı.
Görev süresi 2028 yılına kadar sürecek olan 68 yaşındaki avukat, İrlanda’nın 1922 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanarak kurulmasından bu yana onuncu cumhurbaşkanı oldu.
Dublin Kalesi’nde düzenlenen törende görev mührünü aldıktan sonra, 2011 yılından bu yana bu onursal görevi büyük ölçüde yürüten 84 yaşındaki Michael Higgins’in resmi olarak halefi oldu.
Higgins, hükümetin iç ve dış politikalarını defalarca yorumlayarak cumhurbaşkanlığının sınırlarını aşan cesur tavırlarıyla tanınıyordu.
Avrupa Birliği’ni de eleştiren Connolly, göreve başlama konuşmasında İrlanda’nın tarihinin ülkeyi “çatışmalara ve savaşlara alternatif diplomatik çözümler üretme ve şekillendirme konusunda çok nitelikli” kıldığını söyledi.
Tüm büyük sol partilerin desteklediği bağımsız aday Conolly, 24 Ekim seçimlerinde ezici bir zafer kazandı.
Geçerli ilk tercih oylarının %63’ünü alarak, iktidardaki Fine Gael partisinin merkezci rakibi Heather Humphreys’i geride bıraktı.
1,65 milyon oy pusulasının yüzde 13’ü “geçersiz” ilan edildi; bu, modern İrlanda seçimlerinde rekor bir rakamdır.
Akıcı İrlandaca konuşan Conolly, günlük hayatta sadece az sayıda kişi tarafından konuşulan ülkenin resmi dilinin statüsünü yükseltmeyi ve bu dili başkanlık merkezinde ana dil haline getirmeyi taahhüt etti.
Connolly’nin rolü siyasi yetkilerle sınırlı olsa da, görevi başkanlık ve hükümet arasında gerginliğin artacağı bir dönemin habercisi olabilir.
Connolly, İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında birliğin sağlanmasına yönelik ilerlemelere öncelik vereceğini taahhüt etti.
Kuzey İrlanda’nın solcu milliyetçi Sinn Fein partisinden ilk bakan Michelle O’Neill de törene katılanlar arasındaydı.
İngiltere yanlısı Demokratik Birlikçi Parti’nin başbakan yardımcısı Emma Little-Bengley, başka işleri olduğunu belirterek törene katılmadı.

