İdlib ve kırsalının çeşitli bölgelerinde “Hey’et Tahrir el Şam “ın politikasını reddeden, “el Culani “nin devrilmesini talep eden ve dördüncü ayına giren hareketin tek taraflı karar almasını reddeden gösteriler düzenlendi.
İdlib’deki gösteriler İdlib’in merkezi ile Binniş, Cisr eş-Şuğur, Kalli, Atareb, Abin Samaan şehir ve kasabalarında, Kalli yakınlarındaki kamplarda, Kafr Takharim ve Darat Azza’da gerçekleşti.
Öte yandan HTŞ, göstericilerin şehir merkezine ulaşmasını engellemek için ana yollara, kavşaklara ve şehirlere askeri ve güvenlik güçleri konuşlandırdı.
HTŞ’nin siyasi çatısı olan Kurtuluş Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı da Asayiş Dairesi’ne bağlı güvenlik güçlerini konuşlandırarak Binniş-İdlib yolu üzerinde kontrol noktaları oluşturdu.
Gösteriler, 17 Mayıs’ta Binniş ve Cisr eş-Şuğur’da HTŞ güvenlik güçlerinin protestoculara saldırdığı olayların ardından sokaklarda gerilim ve öfkenin arttığı bir döneme denk geldi.
15 Mayıs’ta El Culani, HTŞ’nin daha önce kamu çıkarları ve kurallarına yönelik her türlü ihlalin “kırmızı çizgileri aşmak” olduğu ve otoritenin buna karşı koymak için harekete geçeceği uyarısında bulunduğunu söyledi.
İdlib’in ileri gelenleri ve din adamlarıyla yaptığı toplantıda, protestocuların taleplerinin çoğunun karşılandığını ve bazılarının da devam ettiğini, ancak taleplerin asıl mecrasından saparak kamu çıkarlarını bozma durumuna dönüştüğünü söyledi.
Saldırıların ardından aktivistlerin, avukatların, mühendislerin ve öğretmenlerin ordunun yollardan çekilmesi için yaptığı çağrılar üzerine protestocular ile İdlib’deki resmi makamlar arasında iletişim kuracak bir komite oluşturuldu ancak bu durum gösterilerin gerçekleşmesini engelleyemedi.
HTŞ 26 Şubat’tan bu yana siviller, aktivistler, askeri personel ve şeriat önderlerinin el Culani’nin görevden alınmasını talep eden ve karar alma ve gücü tekelleştirme politikasını reddeden barışçıl hareket ve gösterileriyle karşı karşıya.
Gösteriler, “El Culani”, “Kurtuluş” ve “Şura Konseyi “nin vaatleri, reformları ve yoğun toplantılarıyla karşılandı; bunlar arasında tutuklular için şartlı ve istisnai genel af, halkı dinlemek için komiteler kurulması, bina harçlarının iptali ve bir kısmının şartlı olarak muaf tutulması da vardı.