Ağa tarafından yayınlanan bildiride, “Kerkük’teki gayrimeşru valinin Türkmen bölgelerinde hoş karşılanmadığını açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz” ifadeleri yer aldı. Bildiride, valinin görevinin ne ulusal bir mutabakata ne de adil bir yönetim anlayışına dayandığı ifade edildi. Ayrıca “Gerçek temsil ve adalet sağlanmadan bu ziyaretlerin hiçbir değeri yoktur” denildi.
Türkmen bölgelerinin tarih boyunca “milli kimliğin ve siyasi mücadelenin sembolü” olduğunu belirten Ağa, bu bölgelerin “asli aidiyetini görmezden gelen” kişiler tarafından yönetilmesini kabul etmediklerini açıkladı. Ağa’nın açıklamasına göre mesele sadece bir yolun asfaltlanması ya da bir açılış yapılması değil; “adalet, eşit temsil ve Türkmen halkının onurunun korunmasıdır.”
Ayrıca bildiride, gayrimeşru valinin Türkmen bölgesine yaptığı her türlü ziyaret veya faaliyetin “bizim için hiçbir siyasi veya sembolik değer taşımadığı”na dikkat çekildi. Ağa, Türkmen halkının iradesi tanınmadıkça ve işler yasal ile anayasal çerçevesine oturtulmadıkça bu girişimlerin “hiçbir anlamı olmayacağını” vurguladı.
Bildiride şu ifadelere de yer verildi: “Kerkük’te ulusal onur, geçici projelerle değil; devletin bütün toplulukların hakkını tanıması ve yönetimde adil bir ortaklık sağlamasıyla korunur.” Türkmenlerin “her zaman olduğu gibi, Kerkük’ün kimliğinin teminatı ve ulusal dengenin güvencesi olmaya devam edeceği” ve “hiç kimsenin Türkmenlerin bu şehirdeki haklarını, konumunu ve onurlu duruşunu gölgelemesine izin verilmeyeceği” belirtildi.
Bu açıklama, Türkmen toplumu ile bölgedeki idari yönetim arasındaki gerginliği bir kez daha gündeme getirdi. ITC’nin bu tutumu, Türkmen haklarının korunması ve adil temsil taleplerinin öne çıktığı bir bağlamda öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Ağa’nın açıklaması hem bölgedeki yönetsel meşruiyet iddialarına hem de Türkmen halkının siyasi ve kültürel haklarının tanınmasına dair güçlü bir mesaj niteliğinde. Kerkük ve çevresinde yaşanan bu gelişmeler, Irak’ın çok etnili yapısı içinde yer alan Türkmenlerin beklenti ve taleplerinin idari düzeyde de karşılanmadığı yönündeki algıyı pekiştiriyor.

