2016’dan bu yana Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da yıllara yayılan çalışmalar yapan Fransız belgesel fotoğrafçı Patrick Wack, yoğun baskı altındaki Uygur gündelik hayatını “Dust” adlı kitapta topladı. Proje, 2016–17 dönemiyle 2019 yılında yapılan çekimlerden oluşuyor . Wack’in fotoğrafları, Uygur toplumunun kültürel parçalanmasını, yeniden yapılandırılan tarihi şehir merkezlerini ve gündelik yaşamı deforme eden baskıyı anlatıyor.
Wack, Doğu Türkistan ile çalışma fikrinin temellerini RFA’ya şöyle açıklıyor: “Çin’de on yıl yaşadıktan sonra, ‘ikinci bir Sanayi Doğu Sahili’ projesi değil; Çin gibi görünmeyen bir bölge belgelemek istedim.” Dönemin “Yeni İpek Yolu” politikaları, bölgenin kalkınma iddiayı artırıyordu. Ayrıca Uygur halkına yönelik baskı haberlerini yakından takip etmişti. Tüm bu nedenler, onu bu projenin peşinden gitmeye yönlendirdi .
Çekim süreci, Wack’in dört ayrı gezi olarak bölgeyi travers ettiği yoğun programları içeriyordu. İlk gezi Tarım Havzası’na, yani Kaşgar, Hotan ve Taşkurgan çevresine odaklandı. Sonraki ziyaretleri Urumçi, Turfan, Taklamakan Çölü’nün kuzey ve güney kenarları, yanı sıra Qinghai ve Gansu bölgelerine uzanıyordu. 2019’a geldiğinde ise Uygur topluluğuna daha fazla odaklanıldı; Kaşgar ve Hotan’a sıkça dönüş yapıldı .
Wack’in çekimlerinden bazıları, yalnızca fotoğraf değil; aynı zamanda ilham verici tarihsel miraslara da işaret ediyor. Kaşgar’ın eski şehir merkezi, Mayıs 2016’da büyük ölçüde yıkılmıştı; Çin yönetimi geleneksel ipek yolu dokusunu yeniden üretmek ister gibi görünüyordu .
Ancak bu projeyle gelen belki de en ciddi tepki, fotoğrafların Eastman Kodak’ın Instagram hesabında paylaşılması ile yaşandı. Wack’in fotoğraf açıklamaları—“Uygurların baskı dönemini ve aynı zamanda Han Çinli turizminin artışını birlikte belgelemek” gibi—“Çin hükümeti tarafından hoş karşılanmaz” tepkisine yol açtı. Bunun üzerine Kodak, görselleri kaldırdı ve “Çin hükümetine saygı göstermeye” devam edeceğini belirttiği bir WeChat bildirisi yayımladı. Bu adım, basın tarafından sansür olarak yorumlandı .
Patrick Wack, RFA’nın Uygur Servisi’nden Kurban Niyaz ile yaptığı röportajda, “Bütün bölge adeta açık hava hapishanesine dönüştü,” ifadesiyle çektiği görsellerde yaşanan durumu özetliyor . Bu vurucu ifade, baskı ortamının fotoğraflara yansıyan psikolojik izlerini tüm çıplaklığıyla aktarıyor.

