Nöbetçi Eczaneler
Uygur Araştırmaları Merkezi İcra Direktörü Abdulhakim İdris’in “Doğudan Gelen Tehlike: İslam Dünyasında Çin Sömürgeciliği ve Uygur Soykırımı” kitabı Arapça olarak yayınlandı. Kitap ilk olarak Aralık 2020’de İngilizce olarak “Menace”, Türkçe olarak “Kızıl Kıyamet” adıyla yayımlandı. Kitap, Çin’in Doğu Türkistan’da sömürgeci planının önündeki ilk “engeli” ortadan kaldırmak için işlediği soykırım ve İslam’a karşı savaşı incelerken, İslam dünyasında İslam’ın ve Müslümanların dostu gibi davranıyor. Kitap ayrıca, okuyucuları Çin komünist rejiminin işgal politikaları hakkında dünyaya yatırım yapma kisvesi altında eğiterek Doğu’dan gelen tehlikeye karşı dünyayı uyarmaya çalışıyor. Kitap, Müslümanları ve Müslüman dünyasını, Çin Komünist Partisi’nin gerçekliği ve Uygurların imhası ve Müslüman dünyasındaki sömürgeci emelleri hakkında eğitmeyi amaçlıyor.
Yazar giriş bölümünde şöyle diyor: “Hiç şüphe yok ki, bu dönemdeki işgal tarzı, kılıç ve mızrak veya top ve silahların kullanıldığı geçmişteki işgalden farklıydı. Bugün tanık olduğumuz şey, esasen Müslüman Uygurların anavatanından her yerde İslam’ın izlerini silmeye dayanan Çin’in emperyalist rüyasının kurulmasıdır. Yeni sömürgeci rejim toplara, silahlara, askerlere ve bombalara bel bağlamadı, ancak ülkeleri varlıklarına ve servetlerine el koymaya hazırlanırken borç içinde tuzağa düşürmek için modern teknolojilerin örtüsü altında gizlendi.”
Yazar, Çin’in sömürgeci projesi “Kuşak ve Yol Girişimi” üzerine yaptığı araştırmada şöyle diyor: “Xi Jinping’in göreve gelmesinden bir yıl sonra ilan edilen Kuşak ve Yol Girişimi, ekonomik sömürgeci işgal hareketinin iki koldan oluşacağını gösterdi. Birincisi, bu aşamanın uygulanması için başlangıç noktası olarak işgal altındaki Doğu Türkistan’ın bulunduğu İpek Yolu’nun tarihi ekonomik kuşağı, ikincisi ise deniz yoluyla uygulanacak yirmi birinci yüzyıl Deniz İpek Yolu ağıdır. Buna Dijital İpek Yolu adı verilen yeni bir yol da eklendi. İlk kolun uygulanabilmesi için her şeyden önce Doğu Türkistan’ın Müslüman Uygur halkının ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Pekin’in ilk adımı atması ve İslami kimliği ve milliyetçi duyguları yok etmeyi, Uygur, Kazak ve Kırgız halklarının izlerini silmeyi başarması için Pekin, 2014 yılında Nazi modelini göz önünde bulundurarak toplama kampları kurdu. İkinci adımı gerçekleştirmek için, daha önce Tibet’i demir yumrukla yöneten Chen Çuangu’yu Doğu Türkistan valisi olarak atadılar. Chen’in 2016’da göreve başlamasından sonra toplama kamplarının sayısı 2.000’i aştı. Her yıl yaklaşık 1,3 milyon Müslüman bu kamplara gönderiliyor ve burada çeşitli işkence biçimlerine maruz kalıyor ve İslam’ı kınamaya zorlanıyor. 3 milyondan fazla insan bu şekilde zulüm görmeye devam ediyor” dedi.
Kitabın Arapça olarak yayınlanmasındaki maksat; Müslümanlar ve Arap okuyucular arasında Çin komünist rejiminin gerçek doğası ve Doğu Türkistan’da Çinli yetkililer tarafından işlenen soykırım ve İslam’a karşı savaş hakkında farkındalık oluşturmak.
Kitabı temin etmek için;
Veya İstanbul’daki Taklimakan Uygur Yayınevi