Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tataristan Cumhurbaşkanı Minnikhanov Urumçi’ye geldi, Müslüman Türk soykırımını görmedi

Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnikhanov Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’ye geldi. Burada Tatar Camii’ne gelen Minnikhanov, devam eden Müslüman Türk soykırımı ile ilgili hiçbir şey söylemedi.

Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti

Tataristan basın servisinin bildirdiğine göre Cumhurbaşkanı Rüstem Minnikhanov, Doğu Türkistan’ın Urumçi kentindeki Tatar camisini ziyaret etti.

Minnikhanov ve Tataristan müftüsü Kamil Samigullin camiyi gezdiler. Daha sonra müftü, güncellenen Kur’an-ı Kerim koleksiyonunun “Kazan nüshasını” camiye hediye etti.

Samigullin , Business Online’a bir tur sırasında yerel bir imamla tanıştığını söyledi . Müftü, “Onun adı Abd-Rahim. Burada, Sincan Üniversitesi İslam Fakültesi’nden mezun oldu ve bir Kur’an hafızıdır” dedi.

Urumçi’deki Tatar camisi, 1897 yılında yerel Tatar diasporasının fonlarıyla inşa edildi. Kentin en eski camilerinden biridir. Şu anda Uygur Özerk Bölgesi’nde 5.500’den fazla Tatar yaşıyor.

Minnikhanov dün akşam Urumçi’ye geldi. 26-30 Haziran tarihlerinde Urumçi’de “EXPO Çin-Avrasya” sergisi düzenlenecek ve Tataristan Cumhurbaşkanı da bu etkinliğe katılacak.

Okumadan Geçme  Zulme karşı elinden gelecek bir şey var!

1 Şubat’tan itibaren Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik özel kurallar getirildi. Bu belgeye göre cami inşaatı, hac ve dini eğitim artık yalnızca yerel yönetimlerin izniyle gerçekleştirilecek. Ayrıca cep telefonu ve bilgisayarlarda dini bilgilerin saklanması da yasaktır. Uzmanlar, Pekin’in yeni şartlarla Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini meşrulaştırmayı amaçladığına inanıyor.

Dini düzenlemeler, Çin diktatörü Şi Cinping’in Doğu Türkistan’da”İslam’ı Çinlileştirme” girişiminden sonra geldi. Geçen yıl 26 Ağustos’ta Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’ye yaptığı ziyarette Cinping, yerel yetkililere “İslam’ı bastırma politikasını sürdürmeleri” ve “yasadışı dini faaliyetleri kontrol etmeleri” talimatını verdi.

Okumadan Geçme  Barın Katliamı - 5 Nisan 1990

Doğu Türkistan’daki durum 2017’den sonra daha da kötüleşti. Birleşmiş Milletler’e göre, 2017’den bu yana bir milyondan fazla Uygur, Kazak ve diğer Müslüman halk Doğu Türkistan’daki “Toplama kamplarında” alıkonuldu. Uluslararası kuruluşlar Çin’in eylemlerini eleştirdi, ancak Pekin, Doğu Türkistan’daki politikalarını “aşırılığa karşı mücadele” ve siyasi kamplarını “mesleki eğitim merkezleri” olduğunu iddia ediyor.

Kamplardan serbest bırakılan Uygurlar ve Kazaklar işkenceden, tecavüzden, bilinmeyen ilaçlar vermekten ve zorla çalıştırmadan söz ediyor.

2917’den sonra Doğu Türkistan’da yaşayan Tatarlar Tataristan’la temaslarını kaybetti, bazı durumlarda ise iz bırakmadan ortadan kayboldu. Oradaki Tatarlar da diğer Müslüman Türklerle birlikte hapsediliyor ve “Toplama kamplarına” gönderiliyor. Tataristan ve Türkiye ziyaretleri ve Mekke’ye hac ziyareti de dahil olmak üzere yurt dışına seyahat etmek Çin devletine karşı suç sayılıyor.

Okumadan Geçme  Aktivistlerden Çin’e Uygur ve Tibetlilere yönelik baskıları durdurma çağrısı

Doğu Türkistan’da yaklaşık 8 bin Tatar yaşıyor. Bunların çoğu, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Urumçi ve Kaşgar civarına yerleşen Tatar iş adamlarının torunları. Oradaki Tatarlar çoğunlukla ana dillerini akıcı bir şekilde konuşuyorlar. 2000’li yıllarda Dünya Tatar Kongresi’nin desteğiyle Kazan üniversitelerine onlarca Tatar öğrenci kabul edildi. Mezun olduktan sonra çoğu Tataristan’da kalmaya çalıştı ancak Rus vatandaşlığı alamadılar. Sonuç olarak Doğu Türkistan’a geri dönmek zorunda kaldılar ve çoğunun akıbeti bugün bilinmiyor.