Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Uygur kadınları Çin’in çifte baskısının kurbanı”

Makale, kamp tanığı Tursunay

Makale, kamp tanığı Tursunay Ziyavudun’un ifadesine göre, Uygur kadınlarının karşılaştığı sistematik tecavüz ve zorla kısırlık gibi insan kaynaklı zulmü ortaya koyuyor. Çin Komünist Partisi’nin Uygur kadınlarını Uygurlara karşı bir soykırım “savaş alanına” getirdiği vurgulanıyor.

ABD Kadın Barış ve Güvenlik Konseyi’nin kurucusu ve başkanı Dr. Susan Yoshihara ve konseyde araştırmacı olan Peter Tozzi tarafından yazılan araştırma makalesi, Uygur kadınlarının cinsellikleri ve inançları nedeniyle Çin Komünist Partisi tarafından çifte zulme maruz kaldığını belirtti

Makalede ayrıca, Uygur bölgesindeki en az 380 sözde “yeniden eğitim” kampında 1 milyondan fazla Uygur’un hapsedildiği ve bu kamplardaki kadınların cinsel saldırıya uğradığı ve kısırlaştırıldığı vurgulanıyor.

Dr. Susan Yoshihara Özgür Asya Radyosuna makale ile ilgili şunları söyledi: “Bu istismarın farkı, kadınları hedef alması ve üç şekilde gerçekleştirilmesidir. Birincisi tecavüz. Zorla evlendirme aslında tecavüzdür. Rıza olmadan yapılan tüm evlilikler uluslararası hukuka göre tecavüz sayılıyor. Tecavüz bir toplumun dokusunu yok eder, o gruba zulmetmeyi planlayanların çok iyi bildiği gibi. Yani toplu tecavüzü bir savaş taktiği olarak kullanıyorlar. Özellikle dini bir toplulukta, o topluluktaki kadınların onurunu yok etmeyi amaçlamaktadır. İkincisi ailelerin yok edilmesidir. Yani toplumun iç bağlarını kırmak. Kadın, çocuk ve erkek ailede güvendedir. Sağlıklı bir toplumun temeli ailedir. Yani kadınların öldürülmesi ya da yok edilmesi aileleri yok ediyor. Bu, Komünistlerin yüzlerce yıldır diğer gruplara karşı uyguladığı politikanın aynısıdır. Ayrıca anne ile çocuk arasındaki bağ da kopuyor. Araştırmalar, ebeveynleri ile büyüyen çocukların zihinsel ve fiziksel olarak daha sağlıklı olduklarını kanıtladı. Doğu Türkistan’da dini ve etnik kimliği güçlü olan aileler, milletin kimliğinin ve kültürünün gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir yerdir. Bu nedenle Çin Komünist Partisi, halkın yalnızca Partiye inanmasını sağlamak için aile arasındaki doğal bağı kesiyor. »

Okumadan Geçme  Trabzon'da Doğu Türkistan’a destek eylemi

Ayrıca Çin Komünist Partisi’nin Uygur kadınlarına zihinsel ve fiziksel olarak anne olma hakkından mahrum etmek için her türlü kimyasal ilaç kullandığını vurguladı: “Annelik sadece kadınlara verilen bir hediye. İster manevi bir anne ister fiziksel bir anne olsun, kadınları dönüştürür. Doğu Türkistan’da 1970’li yılların sonlarından itibaren aile planlamasına ilişkin acımasız politikalar uygulanmaktadır. Yani kadınların annelik hakları kısıtlanmakta ve mahrum bırakılmaktadır. Yukarıda bahsettiğim üç nokta, zorla kısırlaştırma, anneliğin yok edilmesi, ailenin yok edilmesi, aile bağlarının yok edilmesi ve kadına tecavüz, nesiller boyunca bir toplumun dokusunu yok ediyor. »

Okumadan Geçme  Toplama Kampı şartları Uygurların kör olmasına sebep oluyor

Toplama kampları içinde ve dışında Uygur kadınlarına yönelik her türlü fiziksel ve zihinsel istismarın “telafi edilemez yaralar” açtığını ve tüm millete zarar verdiğini vurguladı.

Peter Tozzi bu araştırma konusuna neden dahil olduğunu şöyle açıklıyor: “Çin Komünist Partisi bütün bir toplumu yok etmeye yönelik bir politika izledi. Uygur kadınları, Çin Komünist Partisi’nin Uygurlara yönelik soykırım politikasının ana hedefi haline geldi. Yani Uygur kadınlarını doğum yapmamaya ve Çinlilerle evlenmeye zorlayarak Uygur nüfusunu sıkı bir şekilde kontrol altına aldılar. Yani Çin hükümeti bu milleti tamamen yok etmeyi hedefliyor. Çin hükümetinin milyonlarca Uygur’u kamplara gönderdiği ve etnik ve dini kimliklerini yok etmek için onları yeniden eğittiğine dair raporları görünce dehşete düştüm. Bu haksızlık. Beni bu çalışmalara girmeye iten de bu trajik koşullar oldu. »

Okumadan Geçme  İşgalci Çin’in BM'de İnsan Hakları Konseyi adaylığına büyük tepki

Makalenin sonunda araştırmacılar, yıllarca süren kanıtlara rağmen ABD hükümetinin Çin gibi uluslararası normları ihlal eden rejimlerle normal ilişkilerini eleştirdiler.

Peter Tozzi Uygurlara şu mesajı verdi: “Umarım sesinizin duyulduğunu biliyorsunuzdur. İnsanlar Çin’in üzerinizdeki baskısına dikkat ediyor. Adalet sağlanana kadar mücadeleyi bırakmayacağız. »