Trump önümüzdeki yıl Pekin ile ekonomik bir anlaşma yapmak istediğini ifade ederken, Wall Street Journal gazetesi Beyaz Saray’daki üst düzey kaynaklara dayandırdığı haberinde Çin liderinin ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığına “karşı olduğunu” resmen açıklaması için ABD’li mevkidaşına baskı yapmayı planladığını yazdı.
Gazetenin kaynaklarına göre Şi, ABD’nin eski Başkan Joe Biden yönetimi tarafından benimsenen ve Washington’un Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemediği yönündeki tutumundan artık memnun değil. Trump yönetiminin daha önce yaptığı bir açıklama Pekin’i rahatlatmış ancak Pekin’in Tayvan üzerindeki egemenliğini onaylamadan tanıyan stratejik açıdan muğlak ABD “Tek Çin” politikasından sapmamıştı.
Şi’ye göre Tayvan’ın bağımsızlığını desteklememekle buna açıkça karşı çıkmak arasındaki fark sadece anlambilimin ötesine geçmekte ve ABD politikasında tarafsız bir duruştan Tayvan’ın egemenliğine karşı aktif olarak Pekin’in yanında yer alan bir duruşa geçişe işaret etmektedir.
Trump yönetimi, Tayvan’ın bağımsızlığına karşı Biden dönemindeki söylemi miras almadı: “Statükonun her iki tarafça da tek taraflı olarak değiştirilmesine karşı olduğumuzu uzun zamandır vurguluyoruz.” “Çin, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrara yönelik en büyük tehdidi temsil etmektedir.”
Wall Street Journal’ın haberine göre Şi Cinping, Pekin’in ekonomik bir anlaşmaya sıcak baktığına inandığı Trump’ın Tayvan konusundaki tutumunu değiştirmesini sağlayabileceğine inanıyor ve hükümet dışındaki Çinli politika danışmanlarının ABD’li mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığına karşı olduğunu resmen ilan etmesi gerektiğini vurguladıklarını ortaya koyuyor.
Eski Başkan Barack Obama yönetiminde ulusal güvenlik yetkilisi olarak görev yapan Evan Medeiros, Washington ile Taipei’nin arasını açmanın Pekin’in ada meselesindeki nihai hedefi olduğunu belirterek, bunun Tayvan’ın güvenini sarsacağını ve Pekin’in Taipei üzerindeki etkisini arttıracağını söyledi.
Medeiros, “Şi, Trump ile bir sonraki etkileşim dönemini Washington ve Taipei’yi ayırmaya çalışmak için en iyi fırsat olarak görebilir” dedi.
ABD’deki Çin Büyükelçiliği sözcüsü Liu Bingyu yaptığı açıklamada, “Pekin’in ABD ile Tayvan arasında her türlü resmi alışverişe ya da askeri bağa kesinlikle karşı olduğunu” söyledi.
Trump ve Şi’nin sosyal medya uygulaması TikTok’un ABD’li yatırımcılara satılması için yaptıkları son anlaşma, bir dizi üst düzey görüşmenin önünü açtı.
İki lider Güney Kore’de düzenlenecek olan Asya-Pasifik Zirvesi sırasında bir araya gelmeyi ve Trump’ın 2026 yılı başlarında Pekin’e, Şi’nin ise aynı yılın Aralık ayında ABD’ye ziyaretler gerçekleştirmesini planlıyor.
Ancak Beyaz Saray’a yakın çevreler bu yakınlaşmanın “hâlâ geçici” olduğunu, Trump’ın Çin ziyaretinin Pekin’in ticaret konusundaki işbirliğine ve fentanil yapımında kullanılan malzemelerin akışını engelleme çabalarına bağlı olduğunu vurguladılar.
Bu arada, ABD ile Tayvan arasındaki ilişki daha belirsiz bir hâl almış görünüyor. Trump, Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi halinde ABD’nin askeri müdahalede bulunup bulunmayacağını açıkça ifade etmekten büyük ölçüde kaçındı.
Trump yönetimi ayrıca son zamanlarda bazı askeri yardımları erteledi ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-tei’nin ABD’ye uğramasını engelledi; bu hareket Lai’nin Latin Amerika gezisini iptal etmesine neden oldu.