Nöbetçi Eczaneler
Cumartesi günü, Gazze Şeridi Sivil Savunma Sözcüsü, Şerid’deki yerinden edilmiş kişilerin karşı karşıya olduğu boğucu barınma kriziyle ilgili acil yardım çağrısı yaptı.
Sözcü basın açıklamasında şunları söyledi: “Gazze Şeridi’ndeki yerinden edilmiş kişileri barındırmak için en az 450.000 çadıra ihtiyacımız var.”
Bu çağrı, barınakların ciddi şekilde yetersiz olduğu, binlerce evin yıkıldığı ve yüz binlerce yerinden edilmiş kişinin kış yaklaşırken zorlu insani koşullara maruz kaldığı bir ortamda yapılmaktadır.
Han Yunus belediyesi sözcüsü Saeb Laqan ise yaklaşan alçak basınç sistemini “tehlikeli” olarak nitelendirerek acil yardım çağrısında bulundu.
Laqan, fırtınanın “kıyı şeridi boyunca uzanan binlerce çadırı ve şehirdeki tüm alanları su basma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını” belirtti.
Yağmur suyu toplama havuzlarının “patlama noktasına geldiğini”, kanalizasyon sistemlerinin “neredeyse felç olduğunu” ve yeni suyu ememeyecek durumda olduğunu belirtti.
Altyapı çöküşü: 15 milyon ton moloz
Lagan’ın açıkladığı gibi, en büyük sorun altyapının tamamen çökmesidir.
Belediye sözcüsü, “Milyonlarca metreküp suyu alacak, ancak bunu tahliye edecek tek bir güvenli yolu olmayan bir şehir düşünün” diyor.
Belediye tarafından sunulan rakamlar felaketin boyutunu doğruluyor:
Yollar: Yaklaşık 210.000 metre uzunluğunda yol tahrip oldu.
Ağlar: Yol, su ve kanalizasyon ağlarının %85’i neredeyse tamamen hizmet dışı kaldı.
Moloz: 15 milyon tondan fazla moloz, hareketleri engelliyor, drenaj kanallarını tıkıyor ve istikrarlı bir acil durum altyapısının kurulmasını önlüyor.
Yağmur suyu drenajları: Belediye, 2.200 yağmur suyu drenajından 1.900’ünün tahrip olduğunu açıkladı ve Birleşmiş Milletler ajansının asgari düzeyde desteği ve çabasıyla geri kalanların temizlenmesi için çalışmalar sürüyor.
Yakıt krizi ve ilkel ekipman.
Durumu daha da kötüleştiren şey, kalan az sayıdaki atık su arıtma tesislerinin ciddi yakıt kıtlığı nedeniyle tamamen kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olmasıdır.
Lagan, şehrin ateşkesin ardından gelen 16.000 litre yakıta bağlı olduğunu ve bunun “üç günlük çalışma için yeterli olmadığını” açıkladı.
Bu büyük yıkımla karşı karşıya kalan belediye ekipleri, toprak bariyerler inşa etmek ve vadilerin seyrini değiştirmek için “ilkel ekipmanlar” kullanıyor, ancak “kontrol altına alınamayacak büyüklükte bir yıkımla karşı karşıya” bulunuyorlar.
Tekrarlayan bir kabus… Çadırların %93’ü daha önce çökmüştü
Filistin Meteoroloji Servisi, beklenen alçak basınç sistemi hakkında yüksek seviyeli bir uyarı yayınlayarak, ani sel, yüksek rüzgar hızları ve önemli ölçüde azalan görüş mesafesi olasılığına dikkat çekti.
Bu uyarı, “denize maruz kalan çadırların ölüm tuzağı haline geleceği” anlamına geliyor.
Bu korku teorik değil; önceki sezonlarda yağmurlar binlerce çadırı yerinden sökmüş ve içindekileri su basmış.
Resmi verilere göre, yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının %93’ü “çökmüş ve artık yaşanmaya uygun değil”.
Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, vatandaşlar “Savaş 282.000’den fazla evi yıkmışken, yeni bir fırtınaya nasıl dayanabiliriz?” diye soruyor.
On binlerce aile zemini olmayan çadırlarda yaşıyor, çocuklar kuru giysilere, hastalar ise temel ilaçlara muhtaç durumda.
Bu gerçekle karşı karşıya kalan Lagan, uluslararası topluma “kıyı şeridindeki iki milyon yerinden edilmiş insanı kurtarın” çağrısını yineliyor.
Lagan, şehrin acil olarak mobil pompalara, acil durum ekipmanlarına, molozları taşımak için kamyonlara ve her şeyden önce yakıta ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
Herkes, “gerçekleşmesi için sadece bir gece yağmur yağması gereken” öngörülebilir bir felaketin eşiğinde.