ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun (USCIRF) 2025 Yıllık Raporu, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Uygur Özerk Bölgesi’ndeki (XUAR) Uygur Müslüman nüfusuna yönelik baskıcı önlemlerine odaklanarak, Çin’deki dini özgürlük koşullarının küresel olarak en kötüler arasında yer almaya devam ettiğini vurguladı.
Çinlileştirme Politikası ve Uygurlara Yönelik Baskılar
Rapor, Çin’deki dini özgürlük koşullarının küresel olarak en kötü koşullar arasında yer aldığını vurgulamaktadır. 2024 yılında Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Şi Cinping, dini grupların ÇKP’ye sadakatini gerektiren “dinin Çinlileştirilmesi” gibi politikaları yürürlüğe koymuştur. Doğu Türkistan’da bu politikalar dini uygulamaları ciddi şekilde kısıtlamıştır.
Uygur Müslümanlarına yönelik zulüm
Rapor, bu politikalar kapsamında Uygur Müslümanlarına yönelik zulmün altını çiziyor. Yetkililer birçok Uygur’u, hayırsever katkılarda bulunmak ya da dini eğitim vermek de dahil olmak üzere dini faaliyetlere katıldıkları için hapsetmiştir. Raporda özellikle 96 yaşındaki Uygur İmam Abidin Damollam’ın “dini aşırıcılığı teşvik etmek” suçundan dokuz yıl hapis cezasını çekerken hapishanede ölmesinden bahsedilmektedir.
Ulusötesi Baskı
Çin, yurtdışındaki Uygur ve Tibet diaspora topluluklarını bastırma çabalarını sürdürdü. Çin hükümeti, yurtdışında yaşayanların eleştirilerini susturmak için hâlâ Çin’de bulunan aile üyelerine karşı tehdit, şantaj ve gözetim kullandı.
Uluslararası Tepkiler
Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası insan hakları kuruluşları Çin’i dini özgürlüklere saygı göstermeye çağırdı. Ancak bu çağrılara rağmen, özellikle Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin ele alınmasında kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır.
Bu rapor, Uygur Müslümanlarının karşı karşıya kaldığı insan hakları ihlallerine ve Çin’in din özgürlüğüne yönelik devam eden baskısına ışık tutmaktadır.