Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Doğu Türkistan’da Çin yağması devam ediyor: 47 maden daha açıldı

Çin tarafından işgal edilen, yer üstü ve yer altı zenginlikleri yağmalanan Doğu Türkistan’da 47 yeni maden daha açıldığı öğrenildi.

Çin tarafından işgal edilen, yer üstü ve yer altı zenginlikleri

Çin, son yıllarda Doğu Türkistan’ın kaynaklarını yağmalamasını hızlandırdı ve 2024’te bir yıl içinde 47 yeni sözde “yeşil maden” ekledi.

Tianshan Network’ün 11 Ocak’ta bildirdiğine göre, sözde “Uygur Özerk Bölgesi” Doğal Kaynaklar Departmanı’na göre, 2024 yılında 47 yeni “özerk bölge” yeşil madeni eklendi. Bunlar arasında 25 petrol ve gaz madeni, 12 kömür madeni, dört demir madeni, dört bakır ve nikel madeni, bir petrol kumu madeni ve bir bakır madeni bulunmaktadır. Şu anda Çin’in Doğu Türkistan’da yağmaladığı “yeşil maden” adı verilen ürünlerin toplam sayısı 158’e ulaşmış durumda.

Okumadan Geçme  İşkencede Yeni Boyut: Çin İşkencesi

Raporlara göre, 2024 yılında “Uygur Özerk Bölgesi” olarak adlandırılan yeni seviyedeki yeşil maden, petrol ve gaz kuyuları Zhonggar Havzası, Turpan-Hami Havzası ve Tarım Havzası’nda yoğunlaşacak ve kömür madenleri Hami, Changji, Tacheng, Aksu ve Kurli’ye dağılmış durumda.

2022 yılında, Çin’in petrol ve gaz talebini karşılamak için “14. Beş Yıllık Plan” olarak adlandırılan Tarım petrol sahası, Boz-Dabei doğal gaz sahasında 60’tan fazla yeni kuyu açmayı planladı. Gaz sahasının yılda ortalama 1 milyon ton oranında gaz çıkarması planlanıyor. Ayrıca Doğu Türkistan doğal gaz bölgesinde geliştirilen alaşımlı petrol ve gaz, aromatik hidrokarbonlar ve hafif hidrokarbonlar gibi nadir bulunan hidrokarbonları içermektedir ki bu da Çin’in acilen ihtiyaç duyduğu yüksek dereceli bir petrokimya hammaddesidir.

Okumadan Geçme  İşgalci Çin Doğu Türkistan'da neden Uygur aydınları hedef alıyor?

Uzmanlar, Çin’in Doğu Türkistan’ın doğal kaynaklarını kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığını, gerçek sahipleri olan yerli halkların çeşitli bahanelerle zorla çalıştırıldığını ve son zamanlarda yağmaların yoğunlaştığını, kaynakların asıl sahibi olan Doğu Türkistan halkının yoksulluk içinde yaşadığını söylemektedir.