Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Gemilerle geldiniz, gemilerle gidiyorsunuz”: İşgalci siyonistler kaçıyor

İşgalci israil medyasının yüzlerce siyonistin Herzliya, Hayfa ve Aşkelon limanlarından özel yatlarla Kıbrıs’a doğru kaçtığını bildirdiği bir dönemde, 1948’de Filistin’e deniz yoluyla gelen yerleşimcilerin eski bir görüntüsü akla geldi.

İşgalci israil medyasının yüzlerce siyonistin Herzliya, Hayfa ve Aşkelon limanlarından

İran ve işgalci israil arasındaki karşılıklı bombardımanın tırmanmasıyla birlikte işgalci israil Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in yabancılar ve turistler hariç işgalci israil vatandaşlarının ülkeyi terk etmesini engelleyen bir karar alması israilli çevrelerde geniş çaplı tartışmalara yol açtı.

Haaretz tarafından yayınlanan bir habere göre, işgalci israil limanları, kötüleşen güvenlik durumundan duyulan endişenin artmasıyla birlikte, bireyleri ve aileleri Kıbrıs’a taşıyan özel gemi seyahatleri için kalkış noktalarına dönüştü. Yolcuların çoğu kamuoyuna açıklama yapmaktan kaçınsa da, bazıları “füzelerden kaçtıklarını” itiraf etti.

Haberde, son günlerde Herzliya Marina’nın “alternatif bir kalkış noktasına” dönüştüğü, çiftlerin ve ailelerin sabah saatlerinde çantalarını sürükleyerek kendilerini Kıbrıs’a ve oradan da işgalci israil dışındaki daha güvenli yerlere götürecek bir yat arayışına girdikleri kaydedildi.

Okumadan Geçme  İşgalci israil sivilleri katlederken, El Kassam siyonistleri avlıyor

Yatların sigortasız yolcu taşıdığına dair haberler üzerine, bir seyahatin maliyeti yatın türüne, hızına ve konfor düzeyine bağlı olarak 2,500 ila 6,000 şekel arasında değişiyor.

Haber Filistinli ve Arap sosyal medya platformlarında geniş yankı uyandırırken, aktivistler Yahudi yerleşimcilerin Filistin’e deniz yoluyla gelişini belgeleyen 1948 yılına ait arşiv fotoğrafını alaycı bir başlıkla paylaştı: “Geldikleri gibi … Gidecekler.”

Tweet atanlar bu davranışa ve kaçma girişimine şaşırmadıklarını belirterek, işgalcilerin 1948’de yerleşimcilerin kendilerine ait olmayan topraklara yerleşmek için denizi geçerek Filistin’e geldikleri gibi gideceklerini vurguladılar.

Okumadan Geçme  Husiler, Aden Körfezi'nde İngiliz petrol tankerini hedef aldığını duyurdu

Bu toprakların onların toprağı olmadığını, bu yüzden aceleyle kaçtıklarını gördüklerini, çünkü buranın kendilerine ait olmadığını derinlerde bir yerde anladıklarını, öldürme ve kuşatmaya rağmen topraklarına sıkı sıkıya bağlı olan Filistinlilerin aksine, çünkü buranın onların toprağı, babalarının ve dedelerinin toprağı olduğunu, hakkın sahibinin onlar olduğunu ve her hak sahibinin eninde sonunda hakkını alacağını eklediler.

Diğer Twitter kullanıcıları da Gazze ve genel olarak Filistin halkı ile işgalciler arasındaki gerçek farkın bu olduğunu, çünkü toprağın sahibinin onlar olduğunu belirttiler. Gazzeliler yıkım ve ölüme rağmen topraklarında sabit dururken, işgalciler ilk tehditte kaçıyor.

Tweeter’lar Bakan Miri Regev’in isgalcilerin ülkeyi terk etmesini yasaklama kararının “Büyük Kaçış “ın başlangıcına işaret ettiğine inanıyor ve Regev’in bu kararı sadece izleyicilerinin “hırsız” olduğunu ve bir hırsızın her zaman kaçmaya hazır ayakları olduğunu fark ettiği için aldığına işaret ediyor.

Okumadan Geçme  Antisemitizm İnsanlık Gereğidir

Bazı blog yazarları yaşananları, 1948’de Filistinlilerin haklarının enkazı üzerinde ve uluslararası güçlerin desteğiyle başlayan Siyonist projenin sonunun başlangıcına işaret eden bir “tersine göç” olarak değerlendirdi.

Bir aktivist şöyle yazdı: “Tıpkı gemilerle geldikleri gibi geri dönecekler. Geldiğiniz yere geri dönün, sizi toprak hırsızları! Geldiğiniz ülkeye geri dönün.”

Bir başkası şöyle dedi: “Bu daha başlangıç… Gidin, burası sizin toprağınız değil. Bu topraklar insanlarını tanır ve zaman işgalcilere merhamet etmez.”

Blog yazarları bu sahneyi yerleşimcilerin paniğinin ve devletlerinin güvenliğine duydukları sarsılmış güvenin bir yansıması ve çok uzun süren bir hikayenin kaçınılmaz sonu olarak gördü.

Bazıları da Regev’in siyonistlerin ayrılmasını engelleme kararını, toplu bir çöküş ve kaçış korkusuyla kapılarını yerleşimcilere kapatan “altın bir kafese” benzetti.