Meşal, açıklamasında savaş meydanında tüm Filistinlileri birleştirmek gerektiğini, sahanın da zaten bütün herkesi bir araya getirdiğini vurguladı.
Filistinlilerin, “Baltacılar hükümeti” ile karşı karşıya olduğunu belirterek bu durumun, direnişin Nablus’ta, Cenin’de ve Gazze’de sergilediği gibi Filistin halkının her yerde bir ortak tavır sergilemesini zorunlu kıldığını ifade etti.
Meşal, Hamas’ın vatanın ancak bütün yollarıyla direniş gösterilmesi suretiyle geri alınabileceği konusundaki tavrının değişmediğini hatırlatırken tüm ümmetin de Filistin’in kurtarılmasında bir katkısının olmasını istedi.
Meşal, Arap toplumlarını ve İslam ümmetini aralarındaki ihtilafları kardeşlik ve diyalog yoluyla çözmeye çağırdı.
Meşal, asıl büyük direnişin işgalciye ve sömürgecilere karşı gösterilmesi gerektiğini, Arap toplumlarının ve İslam ümmetinin de yeniden birliğini sağlamaya ihtiyacının olduğunu dile getirdi.
Meşal, Hamas’ın herhangi bir Arap veya İslam ülkesinin iç işlerine karışmadığını, Arap dünyasındaki ihtilafların da Filistin halkına bir yararının olmadığını bilakis ona zarar verdiğini belirtti.
Normalleşme konusuna da değinen Meşal, işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin Arap dünyasına sadece yıkım getirdiğini, savaş edilmeden barış sağlanamayacağını ve onu koruyacak bir güç oluşturulmadan da barışın sürdürülmesinin mümkün olmadığını ifade etti.