New York Times’ın haberine göre, işgalci israil İran’a açtığı savaşla nükleer programını ortadan kaldırmayı hedeflerken, Tel Aviv yönetimi uzmanların genişlediğine inandığı programını kamuoyu önünde kabul etmiyor.
Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde nükleer güvenlik uzmanı olan Alexander K. Pulfras şöyle dedi: “Resmi diplomatik pozisyon açısından bakıldığında, israilliler nükleer cephaneliklerini ne doğrulayacak ne de inkar edecekler.
Bunun yerine işgalci israil, Orta Doğu’ya nükleer silah getiren ilk ülke olmayacağını belirtti. İfadelerdeki bu kasıtlı muğlaklık, Polferas’ın “açıkça var olan bir nükleer silah programını gizlemek” olarak tanımladığı şey anlamına geliyor.
İşgalci israil’in nükleer cephaneliği ne kadar büyük?
Centre for Arms Control and Non-Proliferation ve Nuclear Threat Initiative’e göre işgalci israil’in en az 90 savaş başlığına ve daha yüzlercesini üretmek için yeterli bölünebilir malzemeye sahip olduğuna inanılıyor.
BM’nin nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) 30 ülkenin nükleer silah geliştirme kapasitesine sahip olduğunu, ancak bunlardan sadece dokuzunun nükleer silaha sahip olduğunu tahmin ediyor.
Nobel ödüllü bir savunma kuruluşu olan Nükleer Silahların Kaldırılması için Uluslararası Kampanya’ya göre işgalci israil bu dokuz ülke arasında Kuzey Kore’nin ardından en küçük ikinci nükleer cephaneliğe sahip.
Uzmanlar işgalci israil’in savaş uçaklarından, denizaltılardan ya da karada konuşlu balistik füze rampalarından savaş başlığı fırlatma kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor.
İşgalci israil ayrıca Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve Güney Sudan ile birlikte BM Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı (NPT) imzalamayan beş ülkeden biridir.
İşgalci israil ne zamandan beri nükleer silahlara sahip?
Tarihi kayıtlar, israilli liderlerin Holokost’un ardından 1948’de kurulduktan kısa bir süre sonra devletin bekasını korumak için bir nükleer cephanelik inşa etmeye kararlı olduklarını göstermektedir.
Jewish Virtual Library’ye göre, işgalci israil Atom Enerjisi Kurumu 1952 yılında kuruldu ve ilk başkanı Ernest David Bergman, nükleer bir bombanın “bir daha asla kuzular gibi kesime götürülmeyeceğimizi” garanti edeceğini belirtti.
Araştırmacılar işgalci israil’in 1958 yılında güney işgqlci israil’deki Dimona kenti yakınlarında bir nükleer silah geliştirme sahası inşa etmeye başladığına inanmaktadır. Aralık 1960’ta Ortak Atom Enerjisi İstihbarat Komitesi tarafından yayınlanan ve yakın zamanda gizliliği kaldırılan bir ABD istihbarat raporu, Dimona projesinin bir plütonyum yeniden işleme tesisi içerdiğini belirtmiştir. Raporda projenin nükleer silahlarla bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır.
Silah Kontrol Derneği’ne göre işgalci jsrail 1967 yılında gizlice nükleer patlayıcı üretme kapasitesini geliştirdi. Amerikan Bilim Adamları Federasyonu daha sonra 1973’te “ABD İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğuna ikna oldu” diye yazdı.
İşgalci israil nükleer silahlarını nerede inşa ediyor?
İşgalci israil’in nükleer silah programının yaygın olarak Dimona’da bulunduğuna inanılıyor.
Amerikalı bilim adamları 1960’larda Dimona’yı ziyaret etmiş ve tarihi kayıtlara göre giderek daha sınırlı hale gelen denetimlere dayanarak buradaki nükleer programın barışçıl olduğu sonucuna varmışlardır. Ancak o zamandan bu yana ABD’li müfettişlerin geri döndüğüne dair kamuya açık bir kanıt yok.
Uydu görüntüleri Dimona’da son beş yılda yapılan yeni inşaatları gösteriyor. Uzmanlar tesisin en azından çok ihtiyaç duyulan onarım ve modernizasyondan geçtiğini söylüyor.
Bazı uzmanlar arasında işgalci israil’in nükleer kapasitesini arttırmak için Dimona’da yeni bir reaktör inşa ettiğine dair inanç giderek artıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından bu hafta yayınlanan bir raporda, işgalci israil’in nükleer silahlarda ve havacılık gibi bazı barışçıl amaçlarla kullanılabilen plütonyum üretmek için burada bir reaktör sahası geliştiriyor gibi göründüğü belirtildi.