Uygur Hareketi (CFU) yaptığı açıklamada, Urumçi yangınının ikinci yıldönümünü anarak Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) acımasız “Sıfır-Covid” politikaları nedeniyle hayatını kaybeden şehidleri hatırlattı.
24 Kasım 2022’de Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’nin Tengiragh mahallesinde çıkan ölümcül yangın, aralarında çocukların da bulunduğu en az 44 Uygur’un ölümüyle sonuçlanmıştı. Resmi basında çıkan haberlerde sadece 10 kişinin öldüğü iddia edilirken, apartmanın çevresinde yaşayan insanların ifadeleri ölü sayısının çok daha fazla olduğunu gösteriyor.
COVID-19 salgını sırasında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), devam eden Uygur soykırımının ortasında Uygur toplumuna ciddi kısıtlamalar getiren “Sıfır Covid” politikasını uyguladı. Bu önlemler arasında bölge sakinlerinin kapılarının kaynakla kapatılması, açlık, tecrit sonucu intiharların artması ve tıbbi bakımdan mahrum kalma gibi yıkıcı sonuçlara yol açtı.
Kaynakla kapatılmış kapılar ve acil çıkışlar nedeniyle, Uygur sakinleri kaçmanın hiçbir yolu olmadan korkunç yangında mahsur kaldı. Hayatını kaybedenler arasında 48 yaşındaki anne Kambernisa Abdulrahman ile dört çocuğu Şehide (13), İmran (11), Abdurrahman (9) ve Nehdiye (5) de bulunuyordu. Bu trajedi hem Çin içinde hem de dünya çapında bir dayanışma dalgasına yol açtı ve binlerce kişi sadece Uygur kurbanların trajik ölümlerine değil aynı zamanda ÇKP’nin baskıcı pandemi politikalarına karşı öfkelerini dile getirmek için yürüdü.
“Beyaz Kitap Protestoları” bu kötü niyetli Covid önlemlerine son verilmesine katkıda bulundu. Ancak Uygur soykırımı hız kesmeden devam ediyor. Uygur öğrenci Kamile Wayit, Çin sosyal medya platformu WeChat’te bir protesto videosu paylaştığı için 12 Aralık 2022’den beri gözaltında tutuluyor. Kendisi 25 Mart 2023 tarihinde “aşırıcılığı teşvik etmek” suçlamasıyla mahkûm edildi.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas bu günü şöyle değerlendirdi: “Urumçi yangını Uygur halkı için en yürek parçalayıcı ve unutulmaz trajedilerden biri olmaya devam ediyor. Bu korkunç olay, otoriter kontrol altında temel güvenliğin bile feda edildiği Pekin yönetiminin acımasız doğasını vurgulamıştır. İkinci yıldönümünü kutlarken, sadece haksız yere gözaltına alınanları değil, toplumun günlük yaşamının her alanını etkileyen ve devam etmekte olan soykırımın ortasında hayatını kaybedenleri ve Uygur halkının çektiği büyük acıları hatırlamalıyız.”
Uygur Hareketi yaptığı açıklamada, Kamile Wayit’in ve Doğu Türkistan’da haksız yere hapsedilen herkesin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulundu. CFU ayrıca uluslararası toplumu, Urumçi Yangını kurbanlarını anmak ve Uygur Soykırımının sona erdirilmesini savunmak için dünyanın dört bir yanındaki Uygurlarla el ele vermeye davet etti.