Gösteride düzinelerce Uygur diasporası üyesi ve Fransız destekçi, Doğu Türkistan ve halkının içinde bulunduğu kötü durumu vurgulamak için bir araya geldi. Etkinlik, Çin’in kitlesel gözaltıları, zorla çalıştırmayı ve fiziksel ve kültürel yok etmeyi içeren soykırım kampanyasına karşı küresel bir tepkiye duyulan umutsuz ihtiyacı vurguladı.
Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti Başbakan Yardımcısı ve Fransa Uygur Derneği Başkanı Mirqedir Mirzat, kalabalığa hitap ederek Doğu Türkistan’daki koşulların ağır olduğunu vurguladı. Mirzat konuşmasında, “Biz konuşurken bu kamplar resmi hapishanelere dönüşüyor; bu, Çin’in soykırım politikalarına son verme niyetinde olmadığının kaygı verici bir işareti” dedi.
Protestocular, Fransız hükümetine bu adaletsizliklere karşı küresel çabalara öncülük etmesi çağrısında bulunarak, Başkan Macron ve Fransız hükümetinin ilkeli bir duruş sergilemesini talep etti. Başkan Macron’un Çin diktatörü Şi Cinping ile yaptığı görüşmelerde Çin’in Doğu Türkistan’da devam eden soykırımını kesin bir şekilde kınaması ve Çin’in Doğu Türkistan’daki suçlarını sona erdirmek için somut eylemlere destek vermesi çağrısında bulundular.
Ayrıca Mirzat, Fransa’yı Çin’in Doğu Türkistan’daki sömürgeleştirmesine karşı harekete geçmeye çağırdı. Konuşmasında, “Doğu Türkistan’ın işgalini ve sömürgeleştirilmesini temel mesele olarak kabul eden Fransa, kendi kaderini tayin etme ilkesine olan tarihsel bağlılığına saygı göstererek, Doğu Türkistan’ın kendi kaderini tayin etme hakkını savunmalıdır” diye vurguladı.
Gösteri, Uygur ve diğer Türk halklarının içinde bulunduğu kötü duruma dikkat çekerken, protestocular Fransız Parlamentosu’nu somut adımlar atmaya çağırdı. Protestocular Fransa’yı, bu zulümlere doğrudan karışan Çinli yetkililere ve kuruluşlara sıkı yaptırımlar uygulayacak bir koalisyona liderlik etmeye çağırdı.