Nöbetçi Eczaneler
Resmi olarak Komünist Parti otoritesi altındaki “Uygur Özerk Bölgesi” olan Doğu Türkistan, dünyadaki etnik Uygur nüfusunun büyük çoğunluğuna ve Müslüman çoğunluklu Kazak, Kırgız, Tatar gibi Türk halklarına ev sahipliği yapmaktadır. Özgür hükümetler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları tarafından yıllardır belgelenen kapsamlı kanıtlar, Şi’nin en azından 2017’den beri yerli halkı yok etmek ve etnik Han halkıyla değiştirmek için soykırım politikası uygulamaya başladığını ortaya koydu.
Şi rejiminin Türk halkları için 1.000’den fazla toplama kampı inşa ettiğine ve son beş yılda 3 milyondan fazla insanı hapsettiği biliniyor. Hayatta kalanlar, görünüşe göre canlı organ toplamaya hazırlık olarak, komünist endoktrinasyon, kölelik ve tıbbi testlere ek olarak, toplu tecavüz ve diğer cinsel şiddet de dahil olmak üzere aşırı işkence ve istismar yaşadıklarını veya tanık olduklarını söylüyorlar.
Temsilci Smith kısa süre önce, yılda 100.000 kadar insanı öldürdüğüne inanılan Çin’in yasadışı organ ticaretiyle mücadele etmeyi amaçlayan Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasası adlı bir yasa tasarısı sundu. Tasarı, canlı organ toplama endüstrisine bağlı olduğu doğrulanan bireylere yaptırım uygulamak için yürütme yetkileri yaratacak ve yasadışı organ ticareti hakkında düzenli olarak hükümet raporları gerektirecektir. Tasarı açıkça Çin’i hedef almasa da, konuyla ilgili uzmanların çoğu, Çin’in siyasi mahkumlardan organ toplama ölçeğinde bir eşi olmadığına inanıyor.
Bu tasarıya cevaben, Temsilci Smith’in ofisi, Washington’daki Çin büyükelçiliğinde kongre işlerinden sorumlu bakan danışmanı Zhou Zheng’den, Çin’e karşı insan hakları ihlallerine ilişkin tüm suçlamaların yalan olduğunu ilan eden ve Temsilci Smith’in “saçma tasarısını” kınayan bir cevap aldı. Kongre üyesi, Pazartesi günü Şi Cinping’e yazdığı mektupla yanıt verdi ve durumu bizzat görmek için Doğu Türkistan’a vize talep etti.
Temsilci Smith, Şi’ye, Çin Dışişleri Bakanlığı’nın bu yıl bölgeyi ziyaret etmek için dünyaya açık bir davetiye uzattığını belirterek, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Özerk Bölgesi’ni (XUAR) ziyaret etmek için vize talep etmek için Çin Kongresi-Yürütme Komisyonu (CECC) Başkanı sıfatımla yazıyorum” diye yazdı. Çinli yetkililer geçmişte defalarca, “yeni ABD yönetiminden yetkililer de dahil olmak üzere dünyanın her yerinden insanları, orada gerçekte neler olup bittiğini öğrenmek için Doğu Türkistan’ı ziyaret etmeye” davet ettiklerini belirttiler.
Temsilci Smith’in mektubu şöyle devam ediyordu: “CECC ve diğerleri için, Bay Zhou’nun XUAR’daki kitlesel gözaltı ve zorla çalıştırma raporlarının doğruluğuna karşı yorumlarını kişisel olarak değerlendirmek için memnuniyetle karşılanan bir fırsattır.”
Smith, “Bu çoklu raporları güvenilir bulduktan sonra, kitlesel gözaltı ve zorla çalıştırmanın genellikle gerçekleştiğine inanılan yerleri ziyaret etmek istiyorum” diye devam etti ve Çin’deki tutuklu Amerikalıları ziyaret etme talebiyle bitirdi.
Temsilci Smith’in ofisinden Salı günü yapılan açıklamada, Çin büyükelçiliğinden hükümetin mektubu aldığına dair onay aldığını, ancak basın saatinde herhangi bir yanıt almadığını söyledi.
Temsilci Smith’in şu anda Çin yaptırımları altında olduğuna inanılıyor. Komünist Parti, Senatör Ted Cruz ve Marco Rubio ve Uluslararası Din Özgürlüğü Büyük Elçisi Sam Brownback ile birlikte, 2020’de Başkan Donald Trump yönetiminin Doğu Türkistan’daki Komünist Parti’nin o zamanki başkanı Chen Quanguo’ya ve diğer bazı Çinli yetkililere insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım uygulamasına misilleme olarak yaptırım uygulandığını belirtti.
Uluslararası topluma Doğu Türkistan’ı ziyaret etmeleri için defalarca yapılan tekliflere rağmen, Çin hükümeti bölgeye giriş ve çıkış seyahatlerini yoğun bir şekilde izlemekte ve sadece dost tarafların ziyaretlerine izin vermektedir. Örneğin Ocak ayında Pekin, “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi’ni (WMCC)” temsil eden bir heyetin Uygur bölgesini ziyaret etmesine izin verdi. Heyet, Çin’i devam eden soykırımı için “tebrik eden” bir bildiri yayınladı ve bunu Pekin’in yaptığı gibi bir “terörle mücadele” operasyonu olarak nitelendirdi.
Eski Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, 2022’de Doğu Türkistan’ı ziyaret etti ve benzer şekilde, Çin’in sürmekte olan soykırımı ele almayarak insan hakları alanında elde ettiği iddia edilen “muazzam başarılara” hayret ederek ayrıldı. Bachelet, Çinli yetkililere atıfta bulunarak, Komünist Partinin toplama kamplarını, Çin’in kendileri için tercih ettiği bir örtmece olan “mesleki eğitim merkezleri”ni kullanarak ” ortadan kaldırdığını ” iddia etti.
Temsilciler Meclisi, Zorla Organ Toplanmasını Durdurma Yasasını Mart ayı sonlarında neredeyse oybirliğiyle kabul etti ; sadece Temsilciler Thomas Massie ve Marjorie Taylor Greene aleyhte oy kullandı.
Kaynak: Breitbart