Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Ben Sincanlıyım” Videoları, Yeni Uygurlar ve Irksızlaştırılmış Bir Halk

Uygur İnsan Hakları Projesi’nden

Uygur İnsan Hakları Projesi’nden Zubayra Shamseden, ÇKP rejiminin en son propaganda çalışması olan “Ben Sincanlıyım” videoları üzerine bir araştırma dosyası yayınladı. Yazısında ÇKP rejiminin yalanlarını ortaya koyan Zubayra Shamseden, “Uygurlar seyahat etme konusunda özgürse niçin Doğu Türkistan dışında yaşayan Uygurların akrabalarını görmeye gidemediğini” sordu.

Zubayra Shamseden, Uygur İnsan Hakları Projesinde yazdığı ve Çinlilerin propagandasını boşa çıkardığı yazısında şunları kaydetti:

Çin, Doğu Türkistan’daki durumun propagandası olarak “Sincanlıyım” adlı bir platform üzerinden “yeni Uygurları” veya kimliklerinden arındırılmış Uygurları teşvik ediyor. Doğu Türkistan’dan çıkan videolar, sadece mutlu Uygurların karda ipeksi yazlık elbiselerle gerçeküstü sahnelerde dans ettiklerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Çin Komünist Partisi tarafından Çin’de ve yurtdışında okumak için “büyük fırsatlar” sunulan “başarılı(!) Uygur öğrencilerin” hikayelerini de anlatıyor.

Soykırımın dolaylı etkilerinden muzdarip bir Uygur olarak, Çin’in insanlık dışı rejimi altında Doğu Türkistan’da Uygurların ne hale geldiğini görmek acı vericidir. Propaganda materyalleri, Parti’nin yaşamalarını istediği bir hayata direnmeye zorlanan ya da basitçe vazgeçilen “yeni Uygurların” seslerini açıkça göstermektedir.

Okumadan Geçme  İtalya senatosunda Dünya Uygur Kongresi başkanı Dolkun İsa'nın kitabı tanıtıldı

Bir video, başarılı bir Uygur öğrencinin Urumçi’deki hayatını gösteriyor. Eğer birisi Doğu Türkistan’daki Uygurlara ne olduğunu ve Çin’in masum insanlara karşı işlediği suçları ne kadar ustaca örtbas ettiğini bilmiyorsa, bunun gerçek olduğuna inanabilirler. Kaç öğrencinin, öğretmenin, öğretim görevlisinin, aydının, iş adamının, sanatçının ve sporcunun sırf başarılarından dolayı ya da yurtdışına seyahat ettikleri için hapsedildiğini bilemezlerdi.

Bir Uygur için, “Yeni Uygurları” kendi anavatanlarında başlarına gelenleri inkar etmek için kendi dilinizde izlemek ve dinlemek gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Muhtemelen toplama kampları ve acımasız endoktrinasyonlarla yeniden eğitilen “yeni Uygurlardan” biri olan Nadire Ablikim’i izlediğimde, videonun sadece Çin’in Uygur kimliğinin versiyonunu yaymakla kalmayıp, aynı zamanda dünyaya Çin’in soykırım politikalarından geri adım atmayacağını söylediğini hissettim. Bu, hesap verebilirliği göz ardı etmek için ekonomik hüner ve diktatörlük gücünü kullanan bir rejimin güvenidir. Partinin mesajı, Uygurların reforme edildiği ve asimile edildiğidir. Parti’nin Çin vizyonuna ve onun küresel güce yükselişine uymazsanız olan budur.

Okumadan Geçme  Doğu Türkistan’da Sadece Mezarlar Yok Edilmiyor, Tarih de Yok Ediliyor

Son zamanlarda, sosyal medyada dünyayı dolaşan bir Uygur’un hikayesini anlatan başka bir video ortaya çıktı. Çevrimiçi takipçilerini, Türkiye’ye, AB’ye veya ABD’ye seyahat edip etmediği konusunda nereye gittiği konusunda güncelleyebileceğini yüksek sesle duyuruyor. Sonunda övünüyor.

Uygur İnsan Hakları Projesi, Uygur Amerikalıların Çin hükümetine akrabalarının pasaportlarını iade etmesi ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki aile birleşimi için yurtdışına seyahate izin vermesi çağrılarını vurguladı. Onların anlattıkları, Doğu Türkistan’daki Uygurların özgürce seyahat edebilecekleri iddialarıyla doğrudan çelişmektedir. Çin’e geri dönen Uygurlar toplama kamplarında tutuluyor. Örneğin, Gulbahar Haitiwaji, Çinli yetkililer tarafından 2016 yılında emeklilik belgelerini imzalamak için geri dönmeye teşvik edildiğinde ailesiyle birlikte Fransa’da yaşıyordu. Gelişinden kısa bir süre sonra gözaltına alındı. Yarım yıl tutuklu kaldıktan sonra, işkence ve şiddetli sorgulama ile karşı karşıya kaldığı bir kampa transfer edildi.

Okumadan Geçme  Yaşlı Uygurlar uydurma suçlamarla gözaltında tutularak hapishanelerde tek başlarına ölüyorlar

Politika değiştiyse ve denizaşırı Uygurlar gözaltına alınma, kaybolma veya cezalandırılma korkusu olmadan Doğu Türkistan’a seyahat edebiliyorsa, Türkiye, Avustralya, ABD, Orta Asya ve AB’deki çoğu Uygur’un aceleyle seyahat düzenlemeleri yaptığını göreceksiniz. Akrabalarımı görmek isterim, Nur’iman gibi daha birçokları da öyle. Bazı Uygurlar yıllarca süren ayrılıktan sonra çocuklarını görmek istiyor.

Yalanlar milyonlarca kez söylenirse gerçek olmaz ve Çin’in bir gün adalet önüne çıkarılacağına inanıyorum. O günün gelmesini bekleyeceğim ve Çin, kardeşlerime, kız kardeşlerime, yeğenlerime, yeğenlerime ve halkıma yaptıklarının hesabını vermek zorunda kalacak.