Çin hükümeti, Uygurlara yalnızca Çin sınırları içinde kötü muamele etmekle kalmıyor, Pekin’in Müslüman azınlıklara yönelik baskısına yönelik eleştirileri bastırmak için Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin yardımıyla yurtdışında onları avlıyor.
Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı’nın dünyanın dört bir yanından Uygurları taciz etme, tutuklama ve iade etme çabalarının boyutu ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki hükümetlerle yaptığı işbirliği, benzeri görülmemiş ayrıntılarla yeni bir raporda anlatılıyor: Woodrow Wilson Merkezinin Çin ve Amerika Birleşik Devletleri üzerine yazdığı “Wall of Steel” isimli çalışma.
Çin dışındaki 5.500’den fazla Uygur, Pekin tarafından hedef alındı, Çin’de kalan aile üyelerine yönelik siber saldırılar ve tehditlerle hedef alındı ve 1.500’den fazla Uygur tutuklandı veya polis nezaretinde hapis ve işkenceyle yüzleşmek üzere Çin’e geri dönmeye zorlandı.
Wilson Merkezi’nde Schwartzman üyesi ve araştırma direktörü olan raporun yazarı Bradley Jardine, hazırlanan rapor için, “Sincan insani krizini küresel bir bağlama yerleştiren ve Pekin’in Uygurları bastırma kampanyasının uluslararası boyutunu gösteren ilk büyük çalışmadır” dedi.
Gözaltılar ve Çin’e zorla geri gönderilmeler devam ediyor.
13 Nisan’da Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan’ın bir Uygur kadını ve 13 yaşındaki kızını Çin’e sınır dışı etmeye hazırlandığını bildirdi. Kızın babası ve Müslüman alim başka bir Uygur da krallıkta tutuklu bulunuyor. Bunlardan herhangi birinin resmi olarak suçlanıp suçlanmadığı belli değil.
Pekin’in Uygurlara yönelik sistematik baskısını araştıran ve belgeleyen antropolog Adrian Zenz, Pekin’in ekonomik gücünü ve altyapı projelerinin armağanlarını – küresel Kuşak ve Yol girişimi – kullandığını söylüyor.
Komünizm Kurbanları Anıtı’nda Çin araştırmaları kıdemli üyesi olan Zenz, “Çinliler, Müslüman nüfusun Uygurlara yönelik muameleleri hakkında ne düşündüklerinden oldukça korkuyorlar ve bu ülkelerdeki hükümeti ve kamuoyunu etkilemek için özel çaba sarf ediyorlar” dedi.
Doğu Türkistan’daki Çinli yetkililer, 2017’de kadın ve erkekleri – büyük ölçüde Uygur, Kazak ve Kırgız etnik azınlıklardan Müslümanlar – toplamaya ve onları sözde terörist veya aşırılık yanlısı eğilimlerden kurtarmak için tasarlanmış toplama kamplarında alıkoymaya başladı.
İnsan hakları gruplarına göre 1 ila 2 milyon Uygur ve Doğu Türkistan’daki diğer azınlık üyelerinin Marksizmi okumaya, dinlerinden vazgeçmeye, fabrikalarda çalışmaya zorlandıkları ve kötü muameleye maruz kaldıkları kamplarda tutulduğuna inanılıyor. Pekin, bu “yeniden eğitim kamplarının” mesleki eğitim sağladığını ve aşırılıkçılıkla savaşmak için gerekli olduğunu iddia ediyor.
Kaynak: nbcnews