Nöbetçi Eczaneler
Uygur Hareketi (CFU), Doğu Türkistan’daki Uygur çocuklarını etkileyen devam eden zorla ayrılma ve dil politikaları hakkında derin endişelerini dile getirdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi dün yaptığı açıklamada, Çin’in Doğu Türkistan’daki devlet tarafından işletilen yatılı okul sisteminin önemli ölçüde genişlediğini ve çocukların anadilinde eğitim verilmemesinin korkunç sonuçlarını ve bunun da zorla asimilasyona yol açtığını vurguladı.
Açıklamada, bu yatılı okulların eğitimlerinde öncelikle Mandarin dilini kullandıkları ve Uygur dilinin kullanımını marjinalleştirdiği vurgulandı. Ek olarak, Uygur çocuklarının ailelerinden büyük ölçüde uzaklaştırılması ve kültürel, dini ve dilsel kimliğin kaybıyla sonuçlanması konusunda alarm verdi. BM uzmanları ayrıca, Doğu Türkistan’daki diğer etnik grupların çocukları için yatılı okullarda katlanarak bir artış olduğunu ve ana dilde eğitim veren yerel okulların kapatıldığını belirtti.
Uygur Hareketi yaptığı açıklamada şunları söyledi: Uygur halkına, özellikle de Uygur çocuklarına yönelik ağır insan hakları ihlalleri için adalet ve hesap verebilirlik talep etmede ön saflarda yer almaktadır. BM uzmanları tarafından yapılan açıklama, Uygur Hareketi’nin bu vahşetlere ışık tutmak için uzun süredir devam eden çabalarını doğrulamaktadır. Bu konuların uluslararası alanda tanındığını görmek cesaret verici olsa da, Çin’in Uygur soykırımını ve insanlığa karşı suçlarını sona erdirmek için daha fazla şey yapılması gerekiyor.
Uygur Hareketi başkanı Ruşen Abbas, BM uzmanlarının açıklaması ile ilgili şunları söyledi: “Bugün BM uzmanları tarafından dile getirilen endişeler, yıllardır yorulmadan vurguladığımız konuların çözülmekten uzak olduğunu açıkça hatırlatıyor. BM tarafından vurgulandığı gibi, Uygur çocuklarını etkileyen zorla ayrılmalar ve dil politikaları, Uygur halkını soykırım ve insanlığa karşı suçlar yoluyla silmeye yönelik organize bir planın parçasıdır. Uygur çocuklarının ailelerinden zorla ayrılması ve kültürel ve dilsel kimliklerinin silinmesi de dahil olmak üzere bu suçların büyük ölçeği, hızlı ve somut bir eylem gerektiriyor.“
Uygur Hareketi, uluslararası toplumu, Çin hükümetini bu vahşetlerden sorumlu tutmak için acil adımlar atmaya çağırarak, “Uygur halkı çok uzun zamandır büyük acılara katlandı ve haklarının korunmasını sağlamak bizim ortak sorumluluğumuzdur.” dedi. Uygur Hareketi, dünyanın dört bir yanındaki hükümetleri, örgütleri ve bireyleri Uygur soykırımını sona erdirme çabalarında kendilerine katılmaya çağırdı.