Nöbetçi Eczaneler
Çin’in devlet medya kuruluşlarından biri olan Haber Ağı’nın 1 Aralık tarihli haberine göre, Çinli yetkililer son yıllarda Baingolun Devlet Eğitim Sistemi’ndeki öğretmenler ve öğrenciler için “Çin Ulusu Topluluğu Bilinci İnşa Etme” olarak adlandırdığı eğitim sürecinin yoğunlaştırıldığı ifade edildi.
“Çin’in temel hedefi genç nesil Uygurların milli kimlik duygusunu yok etmektir”
Çinli bir analist olan Hu Ping, konu ile ilgili RFA’ya konuştu ve Çinli yetkililer tarafından yapılan bu tür propagandanın, Uygur halkının ulusal kimliğinin, dini inançlarının, geleneklerinin, tarihi ve kültürel değerlerinin yok olmasına yol açtığını söyledi. Bu konuda güçlü kaygılarını dile getirdi. Çinli yetkililerin Uygur bölgesinde Çinlileşme politikasını daha da uygulamak için bazı spesifik önlemleri güçlendirdiğini belirtti.
“Çin, esasen Çin dilini zorlamak ve asimilasyonu daha da güçlendirmek için şu anda Baingolin Eyaletindeki ilk ve orta okullarda bu önlemleri uyguluyor. Bu olay, Uygur çocuklarının çocukluktan itibaren ana dillerini öğrenmelerinin pek olası olmadığı anlamına geliyor. Çünkü Çin’de bu tür eğitim ve tedbirlerin amacı onları ana dillerini öğrenmekten, milletlerinin kültürünü yaşatmaktan, milli kimliklerini korumaktan mahrum etmektir. Bu sayede Çin, Uygur kültürünü kendi kültürüyle değiştirmeye ve bu bölgeleri zorla Çinlileştirme hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. Sözde “Çin Ulusu Bilinci”nin teşviki, temelde tüm etnik grupları eritmek ve onları Çin ulusunun bünyesine entegre etmektir. Şu ana kadar Çinli yetkililerin Uygur bölgesinde çeşitli zorla Çinlileştirme politikaları ve tedbirleri uyguladığını gördük. Şu anda Çin, Uygurları ve diğer etnik grupları ana dillerinden veya kültürlerinden ayırarak, ilkokul ve ortaokullardan ayırarak eğitime verdiği önemi artırıyor; Millet duygusunu, milli kimliklerini yok etmeyi planlıyor. Çünkü Çin hükümeti ancak bunu yaparak Uygurlara karşı kültürel soykırım yapma asıl hedefine ulaşacaktır.”
Çin’den gelen bir habere göre Baingolin Eyaleti, eğitim sisteminin her düzeyindeki gençlere yönelik “köklerden manevi eğitim” projesini acilen başlattı. Temel düzeydeki öğretmenler, ilde toplam 28.000 kişiye sistematik olarak siyasi ideolojiyi öğretti.
“Baingolin Eyaletinin Uygur bölgesinde, Çin’in beyin yıkama kampanyası en acil alandır”
Uygur topraklarında 28 yıl boyunca Uygur öğrencilere Çince öğreten ve şu anda Hollanda’da yaşayan Kalbinur Sıddık bu duruma tepki gösterdi. Çinli yetkililerin Uygur bölgesindeki kırmızı eğitim kampanyalarının şu anda devam ettiğini, aslında bu tür siyasi kampanya ve önlemlerin 2017 yılında Uygur bölgesinde yaşanan büyük çaplı adam kaçırma olaylarından bile önce başladığını kaydetti.
Çin’in “Akhbarat Tori” gazetesinin haberine göre, Baingolin Eyaletindeki gençler için acilen “yeni dönemde Sincan‘ın güzel bir öyküsünü yazma” kampanyası yürütülüyor. Sözde “doğru ruhu” ve “bedensel ruhu” teşvik etmek için her türden 1.300’den fazla kampanya gerçekleştirildi. Bu süreçte klasik Çin edebiyatından şiir okuma, yazma ve konuşma yarışmaları düzenledi. Çin, geleneksel festivalleri ve yıldönümlerini tanıtmak için birçok tanıtım etkinliği düzenledi. Eyalet çapında 1.500.000’den fazla öğretmen ve öğrenci bu tür siyasi kampanya faaliyetleri için seferber edildi. Ayrıca Baingolin Eyaletinden 240.000’den fazla öğrenci, Hebei Eyaletinden Çinli öğrencilerle “tokalaşma” ve “arkadaşlık” etkinlikleri düzenledi.
Kalbinur Sıddık, Uygur bölgesindeki uzun yıllara dayanan öğretmenlik tecrübesiyle birlikte, Uygur bölgesindeki gençlerin Çinlileşme kampanyasının zamanın başlangıcından bu yana var olduğunu ve Baingholin Eyaleti bölgesinin, Uygur bölgesindeki gençlerin Çinleşme kampanyasının gerçekleştiği bölge olduğunu vurguladı.
“Çin Uygur hükümeti, Uygur gençliğinin kimliğinin Çinlilerinkinden farklı olmadığı bir durum oluşturmaya çalışıyor.”
Analist Hu Ping, Çin’in şu anda Uygur bölgesindeki tüm etnik kökenlerden gençlere, özellikle de küçük yaşlardan itibaren Uygur çocuklarına yönelik kapsamlı Çinlileşme eğitimi uyguladığını belirtti.
“Eğer yeni nesil Uygurlar Uygur dilini veya Uygur kültürel geleneklerini anlamazlarsa Uygur kimliklerini kaybedecekler. Bu Uygurlar açısından en ciddi sonuçtur. Çin Komünist Partisi’nin sözde ikinci nesil etnik politikasının temel noktası, Çinli olmayan etnik grupların ulusal kültürünü ve ulusal kimliğini yok etmektir. Yani bunun temeli, tüm azınlıklara anadillerini, kültürlerini unutturmak, milli kimliklerini kaybettirmektir. Çin’in hedefi tüm Uygur halkını fiziksel olarak yok etmek değil, zihinsel olarak yok etmektir; Yani onları, hangi milliyetten olduklarını bilmedikleri veya Çinlilerden hiçbir farkları olmadığını düşündükleri bir duruma sokmak. Çin’in kültürel katliamının gerçek doğası budur!”