Çin haber sitelerinde yer alan haberlere göre, Doğu Türkistan’da şu anda uygulanan sözde “kültür turizmi”nde, Uygur halkının güney Uygur bölgesindeki Kaşgar ve Hotan gibi kadim kültür merkezleri ve ülkenin kültür merkezi olan Gulca şehri yer alıyor. Kuzeydeki Uygur halkı önemli turizm destinasyonları haline geldi.
Çin’de sosyal medyada dolaşan videolarda, Çinli seyahat şirketleri tarafından satın alınan ve müze olarak kurulan topluluğa dayalı turistik noktalarda Uygurların konut, yemek ve pazar kültürünün Uygur olmayan etnik gruplara ait olduğu anlatılıyor. Benzer şekilde son yıllarda Çin propaganda medyasında “Uygurlar” yerine “Sincanlılar” veya “her etnik kökenden insanlar” ifadesinin sürekli kullanılması da dikkat çekmektedir.
Çin’in 15 Mayıs’ta yayınlanan “Sincan‘ın turizmi Gulca’da patlama yaşıyor” başlıklı “Tangritag” web sitesinde, Kazanchi mahallesindeki Uygurlara ait mavi renkli, vintage renkli konutların önünde koyun güden bir Kazak kızının portresi yer alıyordu. Gulca’nın turistik yerlerinden biri. Resimli haberlerde ayrıca yabani güvercinlerin serbestçe uçtuğu Gulca şehir meydanı sahnesi, Gulca şehrinin Uygur topluluğunun hareketli pazar sahnesi ve Gulca sokaklarında hadiç arabalarında oturan Uygur turistlerin fotoğrafları da yer alıyor. Ancak bu görüntüler, doppa giyen Uygur erkekleri, yöresel kıyafetler giyen Uygur kadınları ve medeni bir tavır sergileyen enerjik Gulca gençleri yerine, başlıksız Uygur erkek ve kadınlarının ve sokaklarda dolaşan Çinlilerin çeşitli sahnelerini yansıtıyor.
Ayrıca Çinli turistlerin yayınladığı seyahat videolarında Gulca Şehri’nin Tungan, Kazak, Uygur ve Çinli gibi çeşitli etnik kökenlerden insanların yaşadığı çok etnik gruptan oluşan bir şehir olduğu ve Çin’in sembolü olan “İli Jiangjun Sarayı”nın varlığı da yer alıyor. Mançu kuralı özel olarak teşvik edilmektedir. Hatta Gulca’daki sözde “Çin Pazarı” pazarı bile Çin kültürüne ait bir turizm merkezi olarak listeleniyor.
Çin hükümetinin propagandası kültür akademisyenleri ve durum analistlerinden sert tepkilere neden oldu.
Almanya’daki Uygur kültürü araştırmacısı Aysima Mirsultan, Çin hükümetinin sözde kültür turizminde Uygurlara ait maddi ve manevi kültürel değerleri ve gelenekleri “azınlık milletine ait” olarak tanıtma amacının olduğunu söyledi. “Uygur” ismini yok etmek ve Uygur milletinin kültürünü inkar etmek.
Aysima Mirsultan ayrıca Çin hükümetinin, Çin kültürünün bir parçası olarak bugüne kadar ayakta kalan Uygur kültürel eserlerini gösterdiğini söyledi.
Türkiye’deki Uygur kültürü araştırmacısı Prof. Alimcan İnayet, Çin hükümetinin Uygur bölgesinde uyguladığı sözde “kültür turizmi”nin aslında Çin hükümetinin son yıllarda Çin yönetimi altında yürüttüğü Çinleştirme politikasının bir parçası olduğunu söyledi. “Ortak Çin milleti bilincini pekiştirmek” ve “Çin kültürüyle beslenmek” adını taşıyor.
Çin hükümetinin şu anda Uygurları kendi anayurtlarında azınlık haline getirmek ve “Sincan‘ın her etnik kökenden insanın yaşadığı Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğu” propagandasını kanıtlamak için her yola başvurduğunu vurguladı.