DUK’un açıklamasına göre Çin Komünist Partisi (ÇKP) devam etmekte olan Uygur soykırımını gizlemeye ve kültürel sergi adı altında bu gösterileri sahneleyerek bölgede sahte bir özgürlük ve kültürel canlılık hissi oluşturmaya çalışıyor.
DUK Başkanı Turguncan Aladdin, “Doğu Türkistan’dan getirilen bu Uygur sanatçılar sadece Çin’in Batı’da propagandasını yaymasına yardımcı oluyor” dedi. “Kitlesel ihlallerin ve soykırımın sürekli rapor edilmesine rağmen, Çin hükümeti imajını iyileştirmeye çalışıyor” dedi.
Avrupalı seyirciler, Doğu Türkistanlı devlet destekli tanınmış bir grup olan sanatçıların geleneksel Uygur ezgileri eşliğinde şarkı söyleyip dans etmelerine tanık oldular. Bu gösteriler ÇKP tarafından Uygurların özgürce yaşadıkları ve kültürlerini engelsiz bir şekilde uyguladıkları yönündeki yanlış anlatıyı yaymak için düzenlenmiş ve planlanmıştır; bunlar kültürel gurur veya özgürlüğün otantik tezahürleri değildir.
DUK açıklamasında, ÇKP’nin Uygur dansçıları yurtdışında tanıtmasına rağmen, hâlâ çok sayıda Uygur sanatçıyı, düşünürü ve kültür liderini yurtiçinde hapsettiği ve uluslararası alanda tanıttığını iddia ettiği kültürü kriminalize ettiğini söyledi.
Bu tür propagandanın daha önce de örnekleri olmuştur. Çin, insanlığa karşı işlediği suçlara yönelik uluslararası eleştirilerden kaçınmak için yürüttüğü küresel aldatma kampanyasının bir parçası olarak, Türkiye’de, çeşitli Arap ülkelerinde ve diğer yerlerde benzer kültürel sergilere ev sahipliği yapmıştır. Cenevre’deki Çin büyükelçiliğinin yaygın ihlallerden bahsetmeden Uygurların şarkı söyleyip dans ettiği resim sergileri düzenlemesi gibi benzer propaganda operasyonları belgelenmiştir.
DUK tarafından yapılan açıklamada, Dünya Uygur Kongresi, hükümetleri, sivil toplumu ve medya kuruluşlarını bu olayları oldukları gibi görmeye çağırmaktadır: Bunlar, Doğu Türkistan’daki baskı, gözaltı ve zorla asimilasyon gerçeğini gizleyen ve devlet kontrolü altındaki Uygur kültüründen yararlanan propaganda araçlarıdır.