Esed rejiminin devrilmesi ve Ahmed el-Şaraa liderliğindeki yeni rejimin yükselişi, Çin’in bölgedeki pozisyonunun tersine dönmesi ve Esed ailesiyle özellikle yakın bir ilişki sürdüren ve BM toplantılarında her zaman destekleyen Çin’in, Suriye’deki iktidar geçişinden iki ay sonra Ahmed el-Şaraa ile görüşmek üzere elçisini göndermesi, Suriye’nin Çin için bölgesel önemini yansıtıyor yorumu yapıldı.
Makaleye göre, Çin’in Esed rejimine verdiği desteğin bir başka nedeni de Suriye’deki Uygurlar hakkında istihbarat elde etmek. Çin’in gözünde, Uygur savaşçılar Çin’e tehdit oluşturmak için eve dönmek için zaman bekliyorlar ve gerçekten de birçok Uygur savaşçı, savaş deneyimlerini Çin’e karşı kullanma arzusunu dile getirdi
Analiz, Uygurların Esed rejimini devirmedeki rolünü vurgulayarak, yeni Savunma Bakanlığı’nda birkaç Uygur komutanın subay olarak atandığını ve Çin’in bu değişikliklere güçlü bir şekilde cevap verdiğini ve “terörle mücadelede uluslararası toplum üyeleriyle işbirliğini güçlendirme” sözü verdiğini belirtiyor.
Makalede ayrıca, Ahmed el-Şaraa hükümetinin Çin’e yönelik tutumu da analiz edilerek, Suriye’nin yeni liderlerinin iktidara gelmelerinden bu yana uluslararası destek almak için “diplomatik saldırı” başlattıklarına ve bugüne kadar ülkelerle 600’den fazla toplantı ve görüşme gerçekleştirdiklerine ancak bunlardan sadece dördünün Çin ile olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu makalede Uygur mücahitlerin Suriye’deki hareketleri ayrıntılı bir şekilde analiz edilmiştir. Geçen ay, Türkistan İslam Partisi’nin yeni tüzüğünü ilan ederek ismini “Doğu Türkistan İslam Partisi” olarak değiştirdiği, bu tüzüğün örgütün uluslararası cihadi hareket halinden Doğu Türkistan’a merkezleşmiş bir harekete geçtiğini gösterdiği belirtilmektedir. Bu değişikliğin pratik açıdan neyi ifade ettiğini öngörmek şu anda zor olsa da, Çin’in Afganistan ve Suriye’deki Uygur savaşçıları hakkındaki endişelerini kesinlikle artıracağı vurgulanmıştır.
Makale, Çin’in yeni Suriye rejimiyle ilişkilerini geliştirmeye çalıştığını ve ABD hükümetinin yeni Suriye hükümetiyle aktif bir şekilde ilişki kurmaması halinde bunun Çin için fırsatlar oluşturma riski taşıdığını ve ABD’nin Çin’in Suriye ile olası ilişkisini önlemek için yaptırımları azaltma ve daha geniş ekonomik fırsatlar oluşturma planları geliştirmek için Ahmed el-Şaraa hükümetiyle birlikte çalışması gerektiğini vurgulayarak sona eriyor.