Pazartesi günü Gazze’ye sadece beş yardım kamyonunun girdiğini söyleyen Fletcher, işgalci israil’in 11 haftadır uyguladığı ablukanın ardından bunu “devede kulak” olarak nitelendirdi ve kamyonların henüz en çok ihtiyacı olan topluluklara ulaşamadığını sözlerine ekledi.
“Onlara ulaşamazsak önümüzdeki iki gün içinde ölecek olan 14,000 bebek var” dedi ve “yetersiz beslenme nedeniyle şu anda çocuklarını besleyemeyen annelere bebek maması ulaştırmak için her şeyi riske atıyoruz” diye ekledi.
Netanyahu’nun açıklamaları İngiltere, Fransa ve Kanada’nın işgalci israil Başbakanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) firarisi Benjamin Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik savaşla ilgili eylemlerini kınayan ortak bir açıklama yayınlamasının ardından geldi.
Açıklamada Netanyahu’nun rotasını değiştirmemesi halinde üç ülkenin “somut adımlar” atacağı uyarısında bulunuldu ve insani erişim üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması çağrısı yapıldı.
Fletcher bu açıklamaları “güçlü sözler” olarak nitelendirdi ve Gazze’de yaşananlara yönelik uluslararası tutumda bir tırmanış olarak nitelendirdi.
BM’nin bugün Gazze’ye bebek maması ve temel gıda maddeleriyle yüklü 100 kamyon daha getirmeyi umduğunu kaydetti.
“Önümüzdeki 48 saat içinde mümkün olduğunca çok sayıda 14,000 bebeği kurtarmak istiyorum,” diyerek BM’nin Gazze Şeridi’ni “insani yardımla doldurması” gerektiğini vurguladı.
Gazze Şeridi’nde, özellikle de Gazze Şeridi’ne girmesine izin verilen yardımların azlığı göz önüne alındığında, başta kuzey Gazze Şeridi olmak üzere çoğu bölgede bebek maması neredeyse yok denecek kadar az.
Birçok anne yetersiz beslenme, psikolojik travma ya da sürekli bombardıman nedeniyle emzirme yetisini kaybediyor ve bu da bazı çocukların ilk anlarından itibaren açlıkla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Bu durum, elektrik kesintileri ya da yakıt eksikliği nedeniyle çoğu hastanede yenidoğan kuvözlerinin neredeyse hizmet dışı kaldığı ve solunum cihazı, ilaç, birinci basamak bakım ve temel aşıların eksikliği nedeniyle prematüre bebeklerin yüksek ölüm riski altında olduğu Gazze Şeridi’ndeki sağlık sisteminin çöküşü ışığında ortaya çıkmaktadır.