Global Affairs Canada bugün, Kanada’nın Çin Büyükelçisi Jennifer May’in 19-22 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’ne yaptığı ziyarette aşağıdaki açıklamayı yayınladı:
“Büyükelçi May’in Sincan ziyareti, Kanada’nın Çinli yetkililerle diplomatik ilişkilerinin bir parçasıydı ve Kanada’nın insan hakları durumuyla ilgili endişelerini doğrudan Sincan liderlerine iletme fırsatı olarak hizmet etti.
Büyükelçi May, ziyareti sırasında Sincan Parti Sekreteri Ma Şingrui ve Sincan bölgesel hükümetinin diğer üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi.
“Büyükelçi May, BM uzmanları ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi tarafından gündeme getirilenler de dahil olmak üzere, Sincan‘da meydana gelen ve Uygurları ve diğer Müslüman etnik azınlıkları etkileyen sistematik insan hakları ihlallerine ilişkin güvenilir raporlar hakkındaki endişelerini dile getirdi. Kendisi, Kanada’nın Uygur dilindeki eğitime getirilen sınırlamalar ve Uygur çocuklarının zorla yatılı okullara yerleştirilmesi uygulamasına ilişkin endişelerini dile getirdi.
“Büyükelçi May aynı zamanda Kanada’nın Çin’e, BM bağımsız uzmanlarının Sincan da dahil olmak üzere Çin’in tüm bölgelerine sınırsız erişim izni vermesi yönündeki çağrısını da yineledi.
Büyükelçi May’in 19-22 Haziran tarihleri arasındaki ziyareti, on yıl içinde bir Kanada elçisinin yaptığı ilk ziyaretti. Ziyaret, BM uzmanları ve insan hakları gruplarının da vurguladığı gibi, özellikle Uygurları ve diğer Müslüman azınlıkları etkileyen sistematik ihlallerle ilgili olmak üzere bölgedeki insan hakları durumuyla ilgili Kanada’nın endişelerini doğrudan iletmesine olanak tanıdı.
May’in ziyareti, Kanada’nın seçimlere müdahaleye karşı Çin’e yaptığı uyarının ardından geldi. Nisan ayında Başbakan Justin Trudeau, Pekin’i son iki ulusal oylamaya müdahale etmekle suçladı ve Çin bu suçlamayı reddetti.
Kampanya grupları geçtiğimiz günlerde BM insan hakları şefi Volker Türk’ü Uygurlara ve diğer Müslümanlara yönelik belgelenen ihlalleri ele almaya çağırdı. Cuma günü BM yetkilileri, Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği ciddi insan hakları ihlallerini gidermek için çok az şey yaptıkları yönündeki suçlamaları reddetti.