Nöbetçi Eczaneler
Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatları Birliği (UDTSB), uluslararası dayanışmanın bir göstergesi olarak önemli bir adım attı.
Malezya Müslüman Gençlik Hareketi (Abim), Malaysia4Uyghur (M4U) ve Abim’in kadın kanadı Helwa gibi Malezyalı sivil toplum kuruluşlarından (STK) oluşan bir koalisyonun desteğiyle önemli bir etkinlik düzenlediler.
Toplantı, “Sınırlar Ötesinde Kız Kardeşlik” başlıklı bir sunum ve panel tartışmasına odaklandı: Doğu Türkistan’da Kadın Hakları Mücadelesi” başlıklı sunum ve panele odaklandı.
Shah Alam’daki Raja Tun Uda Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik, Doğu Türkistan’daki insan hakları durumuna küresel ölçekte dikkat çekilmesi için sürdürülen çabalarda önemli bir aşamaya işaret etmektedir.
Çin, Doğu Türkistan’ı işgal ettiğinden beri Müslümanlara soykırım noktasına varan sistematik baskı ve zulüm uyguluyor. Son yıllarda Çin’in baskıcı politikaları Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Parlamentosu ve onlarca ülke tarafından insanlığa karşı suç ve soykırım olarak tanımlandı.
UDTSB Başkanı Hidayet Oğuzhan
Malezya’da Dayanışma ve Destek Forumu
Forum, aralarında SUHAKAM (Malezya İnsan Hakları Komisyonu) Komiseri Profesör Datuk Noor Aziah Binti Mohd Awal ve Uluslararası İslami Düşünce ve Medeniyet Enstitüsü’nden (ISTAC) Dr. Ahmad El-Muhammady’nin de bulunduğu seçkin konuşmacıların katılımıyla ilgi çekti.
Açılış konuşmaları Selangor Halk Kütüphanesi Kurumu (PPAS) Direktörü Datin Paduka Mastura Muhammad ve UDTSB Başkanı Hidayet Oğuzhan tarafından yapıldı.
Bu etkinlik, Uygur kadınların karşılaştığı zorluklara ışık tutmayı ve sınırların ötesinde kız kardeşlik ve dayanışma duygusunu geliştirmeyi amaçlamıştır.
Bu girişim, Malezyalı STK’ların Uygur davasını destekleme konusundaki kararlılığının altını çizmekte ve Malezya’nın Uygur hakları ve bağımsızlığına yönelik daha geniş bir destek modelini yansıtmaktadır.
Ayrıca, forumda konuyla ilgili bir rapor yayınlanarak eldeki kritik meseleler ve bunların ele alınmasına yönelik ortak çaba daha da vurgulandı.
Uygur Hakları için Köprüler Kurmak: UDTSB’nin Malezya ile Stratejik İttifakı
Merkezi Türkiye’de bulunan UDTSB, yaygın uluslararası eleştirilere maruz kalan politikalardan derinden etkilenen bir topluluk için adalet ve insan hakları arayışında tereddütsüz olmuştur.
Bu politikalar Uygur halkının kültürel ve dini kimliğini önemli ölçüde etkilemiştir.
UDSTB’nIn savunuculuğunun özünde Çin kontrolünden kurtulmuş bağımsız bir Doğu Türkistan vizyonu yatmaktadır.
UDTSB, çabalarında Malezya’ya çok sayıda ziyaret gerçekleştirmiş ve Uygurların da Malaylar gibi Müslüman olduğu temelinde destek aramıştır.
Ortak dini kimlik, dayanışma ve yardım çağrılarının temel taşı olmuştur.
Ayrıca, UDTSB liderleri, davalarına olan bağlılıklarının derinliğini gösteren bir dizi Malezyalı politikacı ile temaslarda bulunmuştur.
Bu temaslar arasında Kabine üyeleriyle yapılan toplantılar da yer alarak misyonlarının önemini ve Malezya siyasetinin en üst düzeylerinde destek potansiyelini vurgulamıştır.
Özellikle IUETO, UMNO’ya katılmadan önce bir zamanlar Başbakan Datuk Seri Anwar Ibrahim tarafından yönetilen STK olan Abim ile yakın bir ilişki kurarak ortak değerler ve tarihi liderlik bağlantılarıyla uyumlu özel bir bağın altını çizmiştir.
Bu ilişki, Malezya hükümetinin uluslararası alanda Çin’e karşı temkinli bir duruş sergilediği ve genellikle hassas konularda karşı karşıya gelmekten kaçındığı düşünüldüğünde özellikle dikkat çekicidir.
Malezya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) Çin’in lehine olacak oylamalarda çekimser kalma kararı da bu karmaşıklığa katkıda bulunarak dış politikasında hassas bir dengenin altını çiziyor.
Bu çekimserlik Malezya’nın bir yandan uluslararası insan hakları savunuculuğunun karmaşık dinamikleri arasında gezinirken diğer yandan Çin ile iyi ilişkiler sürdürmeyi amaçlayan stratejik diplomasisini yansıtmaktadır.
Bu diplomatik ip cambazlığı, tek Müslüman ve Afrika ülkesi olan Somali’nin BM İnsan Hakları Konseyi’nde (UNHRC) Çin’in Uygur bölgesindeki hak durumunun tartışılması için “evet” oyu kullanmasıyla açıkça görüldü.
Buna karşılık Endonezya, Pakistan, Katar, BAE, Sudan, Moritanya ve Senegal gibi çoğunluğu Müslüman olan diğer ülkeler “hayır” oyu kullanırken Malezya ve Libya çekimser kalmayı tercih etti.
Bugün İsrail Filistin’de, Gazze’de zulüm ve vahşet uygularken, işgalci Çin 70 yıldır Doğu Türkistan’da aynı zulmü uyguluyor. Doğu Türkistan halkı olarak yıllardır dünyanın Doğu Türkistan’daki durumu görmezden gelmesinden şikayetçiyiz.
UDTSB Başkanı Hidayet Oğuzhan Müslüman ulusların Filistinlilere yapılan zulme karşı haklı olarak seslerini yükselttiklerini, ancak Uygurlar konusundaki sağır edici sessizliklerinin her türlü ahlaki otoriteyi zayıflattığını söyledi.