İtalyan senatör ve eski dışişleri bakanı DUK etkinliğinde yaptığı sanal açıklamada şunları söyledi: “ÇKP’nin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği suç eylemlerini kınamaktan asla vazgeçmeyeceğim. Sadece kör gözler Çin’in Uygur kimliği, kültürü ve bölgesine yönelik politikalarının soykırım niteliğini görmezden gelebilir. Zorla çalıştırma, yeniden eğitim ve yok etme kampları, insanların, ailelerin ve çocukların yasadışı yollarla kaçırılması, camilerin yıkılması ve kişinin inancını ifade etmesinin yasaklanması. Korkarım ki bunlar rejimin gerçekleridir.”
![](https://habernida.com/wp-content/uploads/2024/05/1000479870.jpg)
İtalyan senatör, Çin hükümetinin Uygurlara herhangi bir örgütlenme özgürlüğü ve hak koruması sunmadığını söyledi.
“Çin’in zorla çalıştırma sözleşmesine hiçbir zaman uymadığını görmek şaşırtıcı değil. Ve uluslararası toplumun temel dayanaklarını oluşturan kural ve normları tamamen göz ardı etmektedir. ÇKP tüm işçi haklarını bastırmayı amaçlayan bir ideoloji ile yönetilmektedir. Günümüzde milyonlarca Uygur işçiyi köleleştirmeye ve sömürmeye odaklanarak daha da yüksek karlar elde etmeye çalışmaktadır.” dedi.
Ayrıca Uygurların durumunun din özgürlüğünün reddedilmesi nedeniyle daha da kötüleştiğini ve diktatörlüğün baskısı altında yaşadıklarını söyledi.
İtalyan milletvekili sözlerine şöyle devam etti: “Uygurların durumu, din özgürlüğünün reddedilmesi nedeniyle daha da kötüleşmiştir. Çin’de komünist inançlar dışında herhangi bir inanca yer yok. Diktatörlüğün baskısı altında yaşayan, kimliklerini, dinlerini ve kültürlerini özgürce ifade edemeyen birçok ses dünya tarafından duyulmak istiyor. Avrupa, Uygur nüfusunun taleplerinin giderek daha fazla farkına varıyor.”
Ulusal Demokrasi Vakfı Başkanı Damon Wilson, New York’u temsil eden ABD’li milletvekili Thomas R. Suozzi, Japon Parlamentosu üyesi Keiji Furuya, Kanada Çeşitlilik Bakanı Parlamento Sekreteri Sameer Zuberi ve Uygur İnsan Hakları Projesi (UHRP) İcra Direktörü Ömer Kanat gibi birçok siyasetçi ve sosyal aktivist de etkinliğe katılarak Çin’in baskıcı rejimi ve yayılmacı politikalarına ilişkin benzer görüşlerini dile getirdi.