Hamas’a yakın aktivistler Cumartesi günü yaptıkları açıklamada hareketin askeri konsey üyesi Suriye vatandaşı Ebu Ömer el Suri’nin Gazze’de bir işgalci israil saldırısında şehid olduğunu duyurdu.
Yetiştirilme tarzı ve cihadı
Şehit Ebu Ömer El Suri, işgal altındaki Batı Şeria’nın Nablus bölgesindeki Burka kasabasından gelmektedir. Batı Şeria’da doğmuş ve yaşamış, daha sonra genç bir adam olarak Kuveyt’e taşınmış ve cihat yollarında 35 yıldan fazla süren uzun yolculuğuna başlamıştır.
Afganistan’da savaştı, Suriye ve Lübnan arasında mekik dokudu, İran Huzistan’ında eğitim ve deneyim kazandı ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta bulunan Tel al-Sultan’daki eğitim sahalarında tanındı.
Ebu Ömer El Suri 2005 yılında eşi ve çocuklarıyla birlikte Gazze Şeridi’ne geldi. Gazze topraklarına ayak bastığı andan itibaren Gazze’yi ya özgürleştirilmek üzere Batı Şeria’ya ya da şehit olarak cennete gideceğine yemin etti ve Kassam Tugayları’ndaki eğitim sisteminin ilk temellerini atarak Gazze’ye ileri askeri eğitim uzmanlığını getiren ilk kişi oldu.
Kassam Tugayları’ndaki rolü
Şehit Ebu Ömer El Suri, Kassam Tugayları’ndaki askeri eğitim sisteminin öncüsü ve saha pozisyonları ile elit kuvvetlerden başlayarak askeri ve istihbarat akademilerinin kurucularından biri olarak kabul edilir. Kapsamlı savunma planlarının geliştirilmesini denetledi, büyük saldırı operasyonlarının planlanmasına katkıda bulundu ve binlerce direnişçinin onun elinden mezun olduğu eğitim alanlarına çeşitli bilimsel ve teknik uzmanlıkların getirilmesinde büyük bir krediye sahipti.
Eğitim uzmanlığını yabancı alanlardan Filistin içlerine aktaran ilk kişi olmuş, Kassam’ın teknik ve yapısal altyapısının oluşturulmasına katkıda bulunmuş ve eğitimde kurumsal çalışma fikrinin başlatıcısı olmuştur.
Nitelikleri ve statüsü
Şehit, Ebu Ömer, Ebu Mahmud, Ebu İmad, Hakem gibi çeşitli lakaplarla tanınırdı: Ebu Ömer, Ebu Mahmud, Ebu İmad, Hakem, sevenleri ve yoldaşları tarafından tarif edildiği gibi, “dünyanın en zahidi, sorumlulukları en az talep edeni ve eğer onları isteseydi, onurlandırılırdı, Allah’a en yakın, en itaatkâr ve dindar, en nazik ve en kibar, gerçekte sert, kendi içinde yumuşak, yabancılığa, sıkı yaşama ve kardeşlerinden gelen zararlara sabırlı ve varlığı fark edilmeyen ama yokluğunda özlenen sessiz bir bilgeydi.”

Şehadeti
Ebu Ömer, uzun bir cihat ve fedakârlık yolculuğunun ardından bir işgalci israil baskınında şehit düşmüş, eşi Ümmü İmad ve torunu da onunla birlikte şehit olarak kayıp sahnesini tamamlamış ve sadıkların sözünü yerine getirmiştir.
Şehit Ebu Ömer El Suri, uzun yıllar şehadeti aramak için ölümün peşinden koştuktan sonra, kesinliğe kavuşana kadar ayrıldı ve böylece Gazze’deki askeri eylemlerin temel direklerinden biri olan ve militan direnişin yapısının şekillenmesine katkıda bulunan bir adamın olağanüstü kariyeri sona erdi.