Gerginlik, Deyrezzor vilayetinde Suriye ordusu ile PKK’nın Suriye uzantısı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mensupları arasında yaşanan ve her iki taraftan da ölü ve yaralıların olduğu silahlı çatışmanın ardından geldi.
Bölgedeki gerilim, SDG’nin lağvedilmesini, Suriye ordusuna entegre edilmesini ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki kurumların yönetim sorumluluğunun Suriye devletine devredilmesini talep eden Şam hükümetiyle görüşmelerde bulunmak üzere bir Kürt heyetinin oluşturulmasından birkaç gün sonra meydana geldi.
Nüfuz mücadelesi
SDG hâlâ dağılmayı reddediyor ve kontrol ettiği bölgeler için adem-i merkeziyetçi ya da özerk yönetim talep ediyor ki bu talep, önceki rejimin çöküşünden sonra Suriye topraklarının bütünlüğünü ve birliğini tehdit ettiği için Suriye hükümeti tarafından reddediliyor.
Bilgi sahibi Suriyeli kaynaklar, Maadan kasabasındaki çatışma da dahil olmak üzere Deyrezzor’daki çatışmaların, Suriye hükümeti ile SDG arasında bölge üzerindeki nüfuz konusunda bir çatışma durumunu yansıttığını söyledi.
Kaynaklar artan askeri baskının, Suriye Devlet Başkanlığı ile SDG liderliği arasında 10 Mart’ta varılan anlaşmanın uygulanması için Kürt heyetiyle yapılacak görüşmeler öncesinde, Suriye hükümetinin Kürtlerin kuzeydoğu Suriye’de özerklik kurma taleplerini reddettiğine dair açık bir mesaj taşıdığını teyit etti.
Kontrolü yeniden ele geçirmek
Suriye ordusunun bu hamlesi, Suriye hükümetinin tüm Suriye coğrafyası üzerindeki kontrolünü yeniden tesis etmek amacıyla ABD güçlerinin kuzeydoğu Suriye’deki üslerinin çoğundan çekilmesinin ardından geldi.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat Nehri’nin iki yakası arasında insani ve ticari iletişim için hayati bir arter olan Albu Kamal Köprüsü de dahil olmak üzere vilayetteki köprülerin bakımını engellemesinin ardından Deyrezzor’da gerilim tırmandı.
Deyrezzor vilayeti Suriye hükümetinin kontrolündeyken, diğer kıyıdaki El-Bauz kasabası SDG’nin kontrolünde bulunuyor ve bu da SDG’nin Suriye ordusuyla arasındaki nüfuz paylaşımını sürdürmek istediğinin bir göstergesi.
Yerel kaynaklara göre bölge geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana SDG’nin yoğun askeri hareketlerine sahne oluyor ve bu durum önümüzdeki günlerde krizin daha da kötüleşeceği endişesiyle vilayetteki tahrip olmuş altyapının onarımını durdurdu.
Kaynaklar, SDG’nin özellikle yeni Suriye hükümetinin tüm Suriye topraklarında egemenliğini kabul ettirme yönündeki baskılarının artmasıyla birlikte, vilayetteki coğrafi bölünmeyi sürdürmek ve kontrolünü güçlendirmek için köprülerin bakımını engellemeyi amaçladığına dikkat çekti.
Stratejik köprüler
Fırat’ın doğu (SDG kontrolündeki) ve batı (Suriye hükümeti kontrolündeki) kıyıları arasındaki ana bağlantıyı oluşturan Al-Bukamal ve Al-Aşara köprüleri gibi köprüler çatışma yılları boyunca ağır hasar gördü.
Köprülerin bakımsızlığı, sivillerin Fırat Nehri’nin iki yakası arasındaki hareketini engelliyor ve bu da özellikle Suriye hükümetinin iki taraf arasındaki müzakerelerde şu ana kadar bir sonuca ulaşamaması nedeniyle vilayetteki hizmet eksikliği nedeniyle acılarını artırıyor.
Suriye’nin kuzeydoğusunda SDG tarafından kontrol edilen bölgelerin petrol, gaz ve tarımsal kaynaklar açısından zengin stratejik bölgeler olarak kabul edilmesi ve yeni Suriye hükümetinin, önceki rejim döneminde ekonomisi neredeyse tamamen tahrip olan ülkenin yeniden inşası ve ekonomik kalkınması sürecinde mali kaynaklarını kullanmak için bu bölgelere ihtiyaç duyması dikkat çekicidir.