Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, soykırımcı Çin’in soykırım suçlusu Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin daveti üzerine Çin’e resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.
Zaten ziyaret öncesi Dışişleri Bakanlığının resmi açıklaması ziyaretin hangi noktada geçeceğinin ip uçlarını gösteriyordu. Açıklamada “Tek Çin” vurgusu işgalci Çin’in Doğu Türkistan üzerindeki bütün tezlerini destekler mahiyette idi. Doğu Türkistan bin yıllık kadim Türk yurdudur ve soykırımcı Çin devleti Doğu Türkistan’da işgalcidir. Hiçbir açıklama bu gerçeği değiştiremez.
Zaten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan işgalci Çin’de yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin, Çin’in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine desteği tamdır. Çin’e yönelik silahlı terör hareketlerine karşı desteğimiz tamdır. Özellikle Çin’i karıştırmaya yönelik, Çin’in ekonomik gelişmesini durdurmaya yönelik uluslararası girişimleri doğru bulmadığımızı buradan ifade etmek istiyoruz” dedi.
Yani Türkiye’nin 2009’da zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işgalci Çin’i “Soykırım” yapmakla suçlamasının ardından bugün geldiğimiz noktada işgalci Çin’in Müslüman Türk soykırımına maalesef destek olan ülke konumuna geldik.
Ziyaretin son günü Doğu Türkistan’ın Urumçi ve Kaşgar şehirlerine giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, soykırımcı Çin’in oynadığı tiyatroya alet oldu. Baştan Uygur STK’ları Doğu Türkistan’a heyet olmadan yapılacak ziyaretin soykırımcı Çin’in emellerine alet olmaktan öteye gitmeyeceği konusunda uyarmışlardı. Ve maalesef korkulan oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Çin’in egemenliğine olan bağlılığını yineledi ancak Pekin’e, merkezi hükümetin baskılarına maruz kalan Uygur Türkleri üzerindeki olumsuz imajını tersine çevirmek için adım atması çağrısında bulundu.
Fidan, Urumçi’de Çin Komünist Partisi Uygur Özerk Bölgesi Sekreteri soykırım suçlusu Ma Şingrui ve bölgenin valisi işbirlikçi Erkin Tuniyaz ile görüştü. Fidan, Pekin’de daha önce Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüştü.
Oysa bu ziyaret Doğu Türkistan’a en son 2012’de Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ziyaretin ardından tarihi bir ziyaret olabilirdi. Soykırımcı Çin’in bütün suçlarını ifşa edebilirdik ama biz Hakan Fidan’ın taktığı kravatın renginin Doğu Türkistan bayrağı ile aynı renkte olmasına(!) sevindik.
2017’den beri milyonlarca Müslüman Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Müslüman Türk halkları toplama kamplarında, cezaevlerinde hapsedilmiş ve elan hapsedilmekte, milyonlarca Müslüman Türk kadını zorla kısırlaştırma, işkence, tecavüz ve soykırımın her türlüsüne maruz kalmış, 500 bini aşkın Müslüman Türk çocuğu ailelerinden koparılıp ateist Çinli olarak yetiştirilmiş ve bir millet topyekün yok edilmeye çalışılıyor ama biz kravatın rengine seviniyoruz.
Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk soykırımı artık şiddetlenerek devam edecek. Biz de kravatın rengine, Hakan Fidan’ın gözlerinin bakışına, duruşuna mânâ yüklemeye devam edebiliriz.
YORUMLAR