İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay’daki AFAD Koordinasyon Merkezi’nde TRT Haber’in sorularını cevapladı. Depremin boyutlarının çok büyük olduğunu belirten Soylu, tüm imkanlarla herkese ulaşıldığını söyledi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun depremin abartıldığını iddia ederek ‘Asrın afeti ifadesiyle algı çalışması yürütüyorlar’ sözlerine sert tepki veren Bakan Soylu, açıklamanın iyi niyetli olmadığını söyledi.
Afet bölgesinde hasar tespit çalışmalarının yüzde 80’e yaklaştığını söyleyen Bakan Soylu, asrın felaketinde 43 bin 556 vatandaşımızın da hayatını kaybettiğini açıkladı.
Bakan Soylu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
7 üzeri bir deprem olduğu bilgisi gelince bu ülkemiz açısından ciddi bir sonuçlara ulaşabileceği duygusu beni kapladı. Bölge olarak Osmaniye, Kahramanmaraş olabileceğini ifade ettik bilgi gelince de merkezi teyit ettik. Daha sonra nerede kim ne kadar etkilendi bunu teyit etmeye çalıştık. Bir 15 dakika sonrası zaten bunun bilgisini aldık ve oldukça yaygın bir alan olduğunu gördük. Fuat Bey aradı, AFAD’a geçtiğimizi söyledik. Hattı görünce ilk aldığımız değerlendirmeleri görünce yaptığımız ilk iş 4. seviye uluslararası yardıma çıktık. Bakan arkadaşlarımızla bir il dağılımı yaptık. Daha sonra hepimiz yola çıktık. Biz Sağlık Bakanımızla Maraş’a inmeye çalıştık ancak o an kapalıydı. Daha sonra Gazitantep’e iniş yapabilidk. Nurdağı’ndan geçerken baktığımızda yol yarılmıştı. Buradan Kahramanmaraş’a geçtik.
İnsanlarımız hayatını kaybettiler, bir taraftan medeniyetimizin en önemli sütunları devrildi. Bunu deprem olarak değerlendirmek tam örtüşmüyor benim zihnimde. Özellikle Hatay’ın içerisinde gezerken belki arkası sağlamdır diye baktığınızda arkasının da tamamen çöktüğünü, binaların birbirine girdiğini görüyorsunuz. Çok ciddi bir tahribat var. O duygu çok farklı bir şey. Memleketiniz, ülkeniz… Savaş halinin çok daha üstünde bir tabloyla karşı karşıya kalıyorsunuz. O insanlar siz sorumlusunuz ve bir şey bekliyorlar. Zamanla yarıştığımız o süreçte büyük bir mücadele yapıldı. Benim neslimiz bunu gördü başka nesiller bunu görmesin. Burada bir devletin milletiyle beraber bir bütünlük içinde olduğunu gördük. Yollar kapalı, hava şartları yaşadığımız kışın en ağır şartları. Havalimanları kapalı. Telefonlar, elektrik, su hiçbir şey söz konusu değil. Bir tek şeye odaklandık: Arama kurtarmaya. Araçlar gelsin istiyoruz. 26 bin enkaz… Ve bunun her birinde aynı anda arama kurtarma çalışması yapılması lazım.
Kahramanmaraş’a inmek için çok zorladık. İnsanlar yardım talebinde bulunuyorlardı ve biz onlara size yetişeceğiz dedik. Özellikle AFAD’ın şöyle bir durumu söz konusu; bu senaryolar defalarca yapıldı. 2022 yılında binlerce tatbikat yapıldı. Madenlerden, hastanelere, okullara kadar tatbikatlar yapıldı. Son olarak birçok ülkenin katıldığı bir tatbikat yaptık. Böyle bir deprem olduğu zaman, 3. seviyede hangi illerin katılacağı, 4. seviyede hangi illerin katılacağı, hangi belediyeler katılacak, hangi ekipler katılacak hepsi bellidir. Burada 10 ayrı ilden bahsediyoruz. Kimisi 10 saatte gelebildi, kimisi 7-8 saatte gelebildi. Yan illerden yardım gelecekti ancak bu senaryoda çevredeki tüm iller etkilendi.
“DEPREM 3 HOLLANDA BÜYÜKLÜĞÜNDE ALANI ETKİLEDİ”
Orta ve ağır sınıf arama kurtarma seviyeleri önemli ölçüde yükseltildi. Ancak siz 26 bin enkazla karşılaştığınız zaman buna müdahale bir takım süreler istiyor. Burada bu deprem dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, hiçbir ülkenin bunun altından kalkabileceğini düşünmüyorum. 3 Hollanda büyüklüğünde bir alanı etkileyen bir depremden bahsediyoruz. Türkiye çok uzun zamandır bu hazırlıkları yapmamış olsaydı çok büyük bir kaos ile karşı karşıya kalırdı. 17. günde geldiğimiz noktada Hatay’da 2 bina var altında cenaze olduğunu düşündüğümüz. Diğer tüm bölgelerde çalışmalar tamamlandı. Çadır şehirler kuruldu, konteynerler kuruldu, kurulmaya devam ediyor. Herkes sahada kamunun bütün gücü sahada devam ediyor. Köylere kadar ulaşıldı. Birinci günün akşamı, 2. gün gidilemeyen köylere hava araçları ile ulaşıldı. Herkes ve her şey ile ulaşıldı. Gıdalar geldi, dağılım sağlandı. Türkiye 99’dan sonra bir ray değişikliğine gitti. Kentsel dönüşüm olsun, afet ile mücadele olsun.
KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
Kılıçdaroğlu ‘asrın afeti diyerek algı çalışması yürütüyorlar’ gibi talihsiz bir açıklamada bulundu. İnsanın Hatay’ı görüp de böyle de bir değerlendirme ortaya koyması talihsizlik değilse kötü niyetlidir. Bu insanlığın karşı karşıya kaldığı büyük bir yıkım ve dram.
Hem insana karşı büyük bir imtihandayız, hem kendimize karşı. Çalışacağız, gayret gösteceğiz ve bu imtihandan çıkacağız. Bu depremin başından beri sussalar belki daha çok katkı sağlayacaklar. Toplumun sinir uçlarını depreştiriyorlar. Bugün bir haber güya burada bir İtalyan hastanesi varmış devlet ilgisizmiş buraya geldiklerini bilmiyorlarmış. Sağlık Bakanlığımızın valiliğimizin kordinesinde yapılan işler bunlar. Bir insanın utanması gerekir. Burada umut bekleyen, bu şehirde hayatıma devam etmek istiyorum’ diyen insanlar var. Çadırda yaşayan insanın bir yeni normali olmuş. Çocuğa bir soru soruyorum ‘korktun mu?’ diye, ‘dişlerim titredi’ diyor. Bir siyasi lider çıkıp bir ülkede ‘bunu abartıyorlar diyebilir mi? Bu ülkede diyorlar. Siyaset her zaman yapabiliriz. Her zaman eleştirebilirsiniz. Bu asrın değil yerkürenin en büyük depremlerinden biridir. Bunu biz söylemiyoruz. BM’den buraya gelen ekipler de diyor.
Sahadaki her şeyi tek tek dinliyoruz, değerlendiriyoruz. Çadır alanlarından sosyal marketlere kadar.
Şu anda yüzde 75 ile 80 arasında hasar tespit oranı. 600 binden fazla bağımsız bölüm yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bini buluyor. Depremi abartıyorlar demek insafı, vicdanı, aklı bir tarafa bırakmak demektir. Her detayı tek tek inceledik, sahadaki bütün arkadaşlarımızın bilgilerini her şeyiyle değerlendiriyoruz.
“DEVLET BURADAKİ GÜVENLİK GÜCÜNÜ 3’E KATLADI”
Çadır alanlarından sosyal marketlere kadar. Burada ayakları bir tökezlese, bir kaos oluşsa da bundan yararlansak diye bakıyorlar. Toplam yüzde 20 özellikle mala karşı 9 suçta azalma var. Ama öyle bir atmosfer oluşturdular ki yağma var. Devlet buradaki güvenlik gücünü 3’e katlamış. Burada böyle bir şey söz konusu değil. 3-4 tane münferit olay olmuş olabilir onlar da yakalandı. Bu coğrafya bir medeniyet havzası. Burada 313 bin bölgede çadır dağıtılmış. En çok çadır da Hatay’a geldi. Defne ilçesinin başında Burdur valimiz var çok ciddi bir çalışma ortaya koyuyorlar. Neymiş buraya neden imam gelirmiş de psikososyal destek gelmezmiş. E var. Birçok arkadaşımız ulaştı buraya. Karşı karşıya kaldığımız dönemi zehirlemeye çalışmak yapılabilecek en büyük kötülüklerden biriydi.
Depremle karşı karşıya kalan depremzedelerin travmalarını atmaları için devlet her adımı sağlayacak. Biz şehirlerin tahliye edilmesi konusunda milyonlar taşınma yapılacak, kamyonlarca. Şimdi şehirde iş makineleri çalışacak. Şehirde kamyonlar döküm sahalarına enkaz getirecek. Onun için Türkiye’nin birçok yerinde, milletimizin yüce gönüllülüğü ile bu bölgedeki vatandaşlarımız hem travmayı atlatmak hem de geçici ikamet olarak konaklıyorlar. Şehirler kendi içinde de nüfus değiştirdi.
Biz bundan önce Düzce’de bir deprem geçirdik. İnsanlar korkularından evlerine girmediği için 30 bine yakın çadır dağıttık. İkinci 6,4’lük depremden sonra evi sağlam olanlar da çadır talep ediyor, neredeyse bütün bölge çadır talep ediyor. Sahaya da sevk etmeye çalışıyoruz ama tabiiki öncelikler var. Çadırdan hemen sonra da konteynerlara geçilecek. İki ayın sonunda 100 bin konteynerı tamamlamış olacağız. Uzun süredir bu konteynerlarla ilgili bir düzen var. Özellikle ev sahibi olup evi yıkılanlar, şehit aileleri, engelliler, hamileler, yaşlılar gibi içlerinde öncelikleri var.
1 YILLIK PLANLAMA İÇİNDE HER ŞEYİ DEĞERLENDİRİYORUZ
Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızdan talimat aldık. Bu büyük depremin etkisinden kurtulabilmek için böyle bir adım atılmış oldu. Bütün bu süreçlerde sağlık olacak, çocuklar için eğitim birimleri olacak, sosyal marketler olacak. Biz bu 1 yıllık süreçte depremzedelerimizin bu travmasının atlatmaları için büyük çaba sarf edecek. Bir de şehirlerin tahliye edilmesi konusunda nakliye araçları milyonlarca kez taşıma yapacaklar. Şehirde iş makineleri çalışacak, kamyonlar enkaz getirecekler, şehirlerin yeni alanları oluşmaya başlayacak. Onun için Türkiye’nin birçok yerinde oteller 10 bölgedeki depremzedeleri bu durumu atlatabilmeleri için ağırlıyorlar. Bir yıllık planlama içinde gıda, lojistik gibi her şeyi değerlendiriyoruz. Pek çok farklı projeyi aynı anda yürütüyoruz.
Her şeye siyaset gözüyle bakılırsa herkese potansiyel suçlu gözüyle bakarsanız dönüşüm için bir pozisyon alırsınız, herkese baraj kurarsınız. Herkesin iş yapabilme kabiliyetini engellersiniz, hizmete köstek olursunuz. Türkiye için kentsel dönüşümü yapılması elzemdir. Maalesef ana muhalefet partisi sanki bu bir düşmanlık gibi, sanki bir yer talan ediliyormuş gibi hiçbir iş yapmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kentsel dönüşüme tamamen karşıyız anlayışıyla değerlendiren buna engel ortaya koyabilmek bunların acı bir öyküsü olarak kalır. Bu gerçeklikten uzaklaşmak doğru değil. Süreçler uzadığı zaman ve böyle bir afetle karşı karşıya kalındığı zaman süreç tıkanıyor, bunun bedelini de herkes ödüyor, maliyetini millet ödüyor. Kolay bir iş değil zaten, bunu engellemek için de her şeyi yapıyorlar. Benim kanaatim kentsel dönüşümde resen tedbir alınmasıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız talimatları verdiler, Murat Bey de birkaç toplantı yaptı. 10 şehirde oturulabilecek, sağlam olan yerler değerlendirilecek ve bu da bir taraftan bilimsel çalışma. Hep birlikte oluşturarak geleceğe yönelik bir karar verilecek. Bir umutsuzluk halini, yaşadığı yerleri kaybetmenin karşılaştırılmasından kaynaklanan endişeyi hepimiz yaşadık. Bu duygunun 2-2,5 ay içinde ortadan kalktığını hissedecekler. Depremzedelerimiz çok yakında şehirlerinin yeni haliyle kucaklaşacak. Onlar ihya edilecek hem çocuklarımızı daha güçlü şehirlerde yaşayacaklar. Nasıl bir imtihanla karşı karşıya geldiğimizi biliyoruz ve biz de buradan güçlenerek çıkacağız.
CAN KAYBI 43 BİNİ GEÇTİ
Bu depremlerde kaybettiğimiz vefat sayımız 43 bin 556. Az bir rakam değil. 10 AFAD personelimiz de hayatını kaybetti, toplumun her kesiminde her çalışanından hayatını kaybeden var. Her bir hayatını kaybeden vatandaşımıza karşı sorumluyuz. Bu travma ancak büyük bir birlik ve beraberlikle atlatılır. Bu işin içinde daha güçlü bir şekilde çıkacağız. Hüznümüz var, şehirlerimiz yıkıldı ama bu bizim umudumuzu ortadan kaldırmayı sağlamaz. İşimizi bitirmeden de kalkıp gitmeyeceğiz. Burada bu umudu canlı tutmak zorundayız, her zamankinden daha fazla da çalışmak zorundayız.
Burada bizim akrabalarımız var, anne tarafından Kırıkhan’da. Allah rahmet eylesin. Öyle bir metanet var ki annesini, babasını, kardeşini kaybetmiş tek başına kalmış. O umudu arıyor. Bu umudu söndürmeye çalışanlara söylüyorum bunu yapmasınlar. En azından belli bir dönem olumlu bir şey söylemeyeceklerse sussunlar. Allah’ın adaletine inanmak lazım.
İSTANBUL DEPREMİNE HAZIRLIK PLANI
Biz İstanbul ile ilgili 99 depreminden sonra kamu binaları, okullar, kavşaklar, üst geçitler, köprüler her şey güçlendirilmeye çalışıldı. İstanbul’daki deprem Kuzey Marmara Otoyolu olmadan, Avrasya Tüneli olmadan birçok şey olmadan İstanbul depremiyle karşı karşıya kaldığınızı düşünür müsünüz? Bunların hepsi hem şehrin kalitesini yükseltmek için hem de depreme hazırlık. 700’ün üzerinde toplantılar yapıldı şehirle ilgili depreme ait. Her kentsel dönüşümünü baltalayan bir zihniyetin olduğu bir süreç içerisinde İstanbul’da tabiiki dönüşecek binalar var. Toplantılara 20’nin üzerinde ben başkanlık yaptım. Lojistik nasıl sağlanır, hangi alanlarda daha büyük bir hasar olur bunlara nasıl ulaşabiliriz gibi birçok konuyu değerlendirdik. Tabiiki en önemli iş bu dönüşümün sağlanmasıdır.
160 MÜTEAHHİT TUTUKLANDI
İlk dakikadan itibaren devletin tüm birimleri teyakkuza geçmiştir. Duyduğuz, tespit ettiğimiz her isme yurt dışı çıkış yasağı koyduk. Hiçbir şey insan canından değerli değil. 564 şüpheli şuana kadar tespit edildi, 160’ı tutuklandı, 18’i gözaltında, 175’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bütün delillerle birlikte çok ciddi bir çalışma ortaya konuyor. Bütün arkadaşlarımız buna devam ediyor. Vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun. Çok titiz bir çalışma yapılıyor.
YARDIM VE BAĞIŞLARIN DURUMU
3 binin üzerinde dernek şuanda yardım ediyor. Şuanda bunların her birisi kıymettardır, istismar edene kadar. Burada bu istismar olabilir mi olabilir. Vatandaşımız toplanılan ve dağıtılan yardımları tetkik edeceğiz. Bağış ayrı, yardım ayrı. AFAD var, bize bu kadar çok yoğun bir lojistik akmasına rağmen hiçbir malzeme dışarıya dökülmedi. Yardım konusunda AFAD’a yardım edin. O dağıtıyor, depremzedelerimize ulaştırılıyor. 3 ve 4’üncü gün gelen tırların hepsi en ücra noktalara kadar ulaştırıldı. O insanların yalnız kalmamasını sağlarız. Şimdi de ihtiyaç var. Gıda kolisine, hijyen setlerine ihtiyaç var. Banyo temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Şehrin bazı yerlerinde elektrik yok doğal gaz yok. Bir taraftan çadır hem kendi üretim ve sevkimiz devam ediyor. Yurt içinden ve yurt dışından gelen çadırları da dağıtıyoruz. Bu süreç içerisindeki bu devamlılığı sağlamalıyız, bu yardımlar devam etmeli.
“EVİM YUVAN OLSUN” KAMPANYASI
Talep toplanıyor. Bir ödünç sözleşme imzalanıyor. Evinizi veriyorsunuz 1 yıl boyunca depremzedenin kullanımına devrediliyor. Bir de kiranız var onu da indiriyorsunuz ve o da değerlendirilmiş oluyor. Burdaki mesele ne kadar çeşitlilik ortaya koyarsak tamamen buranın özelinden çıkarıp daha yaymaya çalışmak bu 1 yılın en önemli stratejilerinden bir tanesi. Bu kampanyaya herkesin katılmasını tavsiye ederim.
DEPREM FIRSATÇILARI BEDELİNİ ÖDEYECEK
Biz bunu yakalarız. Bugün çok sert bir şey söylemek istemiyorum. Bunun bedelini öderler. Kim böyle bir şeyle karşılaşıyorsa bu devlet bunu yapabilme kabiliyetine sahip. Bir çok türlü denetlenecek ve o işiye bunun hesabının sorulabileceği bir ülke var.