Nöbetçi Eczaneler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 3-5 Haziran tarihlerinde işgalci Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin daveti üzerine Çin’e ve işgal altındaki Doğu Türkistan’a bir ziyaret gerçekleştirecek.
Ziyaret ile ilgili yapılan açıklamada Türkiye’nin “Tek Çin” politikası izlediğini belirtilerek, görüşmelerde Çin Halk Cumhuriyeti’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne verdiği önemin öne çıkarılacağı ifadeleri Uygur Türklerinin tepkisini çekti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ile işgal altındaki Doğu Türkistan ziyareti ve sözde “Tek Çin” açıklamasına tepki gösteren Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti (ETGE), hükümetin Çin’in sözde “egemenlik ve toprak bütünlüğüne” verdiği sürekli desteğini derin bir hayal kırıklığına sebeb olduğunu ifade etti. “Bu destek, Doğu Türkistan ve halkına yönelik ciddi bir ihanet olup, Türk milletinin onurunu ve itibarını zedelemektedir.” denildi.
Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti (ETGE) konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Cumhurbaşkanı Dr. Mamtimin Ala, “Çin’in Doğu Türkistan’ı sömürgeleştirmesini ve işgal etmesini desteklemek, kabul edilemez ve milletimizin onuruna büyük bir ihanet anlamına gelmektedir. Bu durum, yalnızca Doğu Türkistan’ın haklı bağımsızlık mücadelesini baltalamakla kalmamakta, aynı zamanda Türk milletinin temel değerlerine ve haysiyetine doğrudan bir saldırı teşkil etmektedir,” dedi. “Bu hain tutum, tarihimiz ve kültürel mirasımıza saygısızlık olup, ecdadımızın emanetine ihanet etmektir,” diye ekledi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 3-5 Haziran tarihleri arasında Çin ve Doğu Türkistan’a yapacağı ziyaret, bu ihanete yeni bir boyut eklemektedir. Çin’in üst düzey yetkilileri arasında Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi ve Siyasi ve Hukuki İşler Komisyonu başkanı Chen Wenqing ile görüşmesi planlanan Fidan’ın ziyareti, Çin’in Doğu Türkistan’daki vahşi işgalini ve soykırım politikalarını meşrulaştırma tehlikesi taşımaktadır. Fidan’ın görüşeceği Chen Wenqing, yakın zamanda 22-26 Mayıs tarihlerinde Doğu Türkistan’ı ziyaret etmiş ve Çin’in devam eden soykırım kampanyasının “terörle mücadele” kisvesi altında “normalleştirilmesi” çağrısında bulunmuştur.
Doğu Türkistan, tüm Türklerin tarihi ata yurdu, Türk uygarlığının beşiğidir. 20. yüzyılda, 1933 ve 1944 yıllarında iki kez bağımsızlığını ilan eden Doğu Türkistan Cumhuriyeti, 22 Aralık 1949’a kadar bağımsızlığını sürdürmüştür. Doğu Türkistan, hiçbir zaman Çin’in sözde “bir parçası” olmamış, bağımsızlığını geri kazanmak için mücadele eden işgal altındaki bir ülkedir.
Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Dışişleri ve Güvenlik Bakanı Salih Hudayar, “Çin işgalini sona erdirmek ve Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını yeniden tesis etmek, Uygurların ve diğer Türk halklarının temel hak ve özgürlüklerini sağlamak için tek yoldur,” dedi. “Bu, onların varlıklarını sürdürmelerini ve barış ve refah içinde yaşamalarını sağlamak için tek yoldur,” diye ekledi.
Türkiye Hükümeti’nin tutumu ve Çin ile işbirliği, Doğu Türkistan halkına büyük zarar vermektedir. 2001 yılında Devlet Bahçeli ve 2012 yılında Recep Tayyip Erdoğan gibi Türkiye yetkililerin yüksek düzeydeki ziyaretleri, sadece Uygurların ve Doğu Türkistan’ın diğer Türk halklarının devam eden soykırımına katkıda bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesini de ciddi şekilde zedelemiştir.
Türkiye Hükümeti, Filistin’in bağımsızlık mücadelesini aktif olarak desteklemiştir. Ancak, işgal altındaki Doğu Türkistan’daki kendi Türk soydaşlarına aynı desteği göstermemekte, Çin’in Doğu Türkistan’daki sömürge, soykırım ve işgal kampanyasını utanmazca desteklemektedir. Bu ikiyüzlülük göz alıcı ve tahammül edilemezdir. Türkiye Hükümeti’nin Doğu Türkistan konusunda Çin ile yaptığı işbirliği, kendi Türk ata yurdu ve soydaşlarının varlığını ve geleceğini satmakta ve Türk milletinin onurunu lekelemektedir.
Onurlu Türk milletine, Doğu Türkistan’daki Türk kardeşleriyle dayanışma içinde olmaları çağrısında bulunuyoruz. Türkiye Hükümeti’nden, iddia ettiği adalet ve dayanışma değerleriyle uyumlu hareket etmesini, Türk soydaşlarına ihanet etmeyi bırakmasını ve Doğu Türkistan’ın haklı bağımsızlık mücadelesini desteklemesini talep ediyoruz. Türkiye ve tüm uluslararası toplumu, Çin’in Doğu Türkistan’daki sömürge, soykırım ve işgal kampanyasını kınamaya ve Çin işgalini sona erdirme ve Doğu Türkistan’ın egemenliğini yeniden tesis etme yönünde anlamlı adımlar atmaya çağırıyoruz.”