Uygur hak savunuculuk örgütü Uygur Hareketi yaptığı açıklamada BM İnsan Hakları Ofisi’nin en son güncellemesini memnuniyetle karşıladı.
OHCHR’nin işkence, kitlesel keyfi gözaltılar, zorla çalıştırma ve ailelerin ayrı tutulması gibi korkunç ihlalleri belgeleyen ve Çin’in eylemlerinin “insanlığa karşı suç” teşkil ettiği sonucuna varan Uygurların durumuna ilişkin değerlendirmesinin ikinci yıldönümüne yaklaşırken bu kısa açıklama geldi.
27 Ağustos 2024 tarihinde OHCHR sözcüsü, BM İnsan Hakları Ofisi’nin Çin’deki, özellikle de Uygur bölgesindeki çalışmaları hakkında bir güncelleme yaptı. Sözcü Ravina Shamdasani, Uygur ve diğer Türk topluluklarına karşı “birçok sorunlu yasa ve politikanın” halen mevcut olduğunu vurguladı ve Yüksek Komiserliğin Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) insan hakları ihlallerinin mağdurlarını savunma konusundaki kararlılığını vurguladı. Güncellemede ayrıca “bilgiye erişimin sınırlı olmasının yarattığı zorluklar” ve Birleşmiş Milletler ile çalışanların Çin rejiminin misillemeleriyle karşı karşıya kalmasının rahatsız edici gerçekliği de kaydedildi.
2022 değerlendirmesi, diğer eylemlerin yanı sıra Çin’e, ister cezaevlerinde ister diğer gözaltı tesislerinde olsun, haksız yere hapsedilen tüm bireyleri serbest bırakmasını, Uygurlara yönelik tüm sindirme ve misillemelere derhal son vermesini ve çalışma grupları ile özel raportörleri bölgeye sınırsız ziyaretler gerçekleştirmeye davet etmesini tavsiye ediyordu. Ancak Çin, raporu “yasadışı ve geçersiz” sayarak tüm tavsiyeleri reddetti.
“OHCHR’den gelen güncelleme, iki yılın ardından sahadaki gerçekliğin değişmediğinin altını çiziyor. Dünya, Uygur soykırımından sorumlu olanlardan hesap sormak için birleşmelidir,” diyen Uygur Hareketinin Kurucusu ve İcra Direktörü Ruşen Abbas sözlerini şöyle sürdürdü “Kız kardeşim Dr. Gülşen Abbas’ın Çin rejimi tarafından haksız yere hapsedilmesinin üzerinden neredeyse altı yıl geçti ve bölgedeki Uygurların ÇKP’nin acımasız soykırım politikaları altında acı çektiği sayısız gün ve gece oldu. Sadece kabul etme ve kınama zamanı sona ermiştir; artık anlamlı eylemler gerçekleştirilmelidir.”
Uygur Hareketi yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’i bölgede devam eden zulümler hakkında kritik bilgiler toplamak üzere diasporadaki Uygurlarla görüşmeye devam etmeye çağırdı. Ayrıca, Hükümetler, şirketler, sivil toplum ve STK’ları, devam eden Uygur soykırımının sona erdirilmesi için hedefe yönelik eylemler talep etmek üzere birlikte çalışmaya davet etti.