Pensilvanya eyaletindeki “IPVM” araştırma merkezi tarafından 13 Kasım’da yayınlanan yeni bir raporda Çinli teknoloji şirketi Hikvision, “akıllı kampüs” inşa etmek için Çinli yetkililerle 9 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladığını ortaya çıkardı. Çin’in gözetim projesi, okullarda akıllı kamera kayıtları ve öğrenci kimlik bilgilerinin toplanması ve oruç tuttuğundan şüphelenilen “azınlık” öğrencileri konusunda okul yöneticilerini uyarmak için uyarılar gibi kapsamlı yetenekleri içeriyor.
Güvenlik kameraları, azınlık öğrencilerinin harcamaları, yemek alımları, kitap kredileri, tatil yerleri, kimlik ve banka kartı kullanım kayıtları ve aile üyeleri hakkındaki bilgiler de dahil olmak üzere günlük faaliyetlerini özellikle izliyor.
Fujian Eyalet Hükümeti tarafından açıklanan satın alma belgesindeki bilgiler, söz konusu öğrencilerin Müslüman olabileceğine işaret ediyor. “Jaiyu” (jaiyu) terimi ramazan anlamına gelir ve kurallara göre Uygur ve diğer Müslüman öğrencilerin bu ay oruç tutması gerekir, ancak Çin hükümeti bu ibadeti yıllardır ciddi şekilde kısıtlamaktadır
Rapora göre Temmuz 2022 tedarik projesi sonuç raporunda projeyi Hikvision’un kazandığı açıklandı. Aralık 2022’de Fujian Şehrinde 16.000 öğrencisi bulunan Mingjiang Üniversitesi için “Akıllı Kampüs” projesinin ilk aşamasının başarıyla inşa edildiğini duyuruldu.
Hikvision, Uygurlara ve diğer Müslümanlara yönelik baskıda rol oynamaya devam ediyor
IPVM Araştırma Merkezi, üç ay önce, Aralık 2022’de Hainan Eyaleti’nin Merkezi Siyasi ve Hukuk Komisyonu tarafından talep edilen “Azınlık Yüzlerinin Tanımlanması” teknolojisini satın almak için Hikvision ile bir sözleşme imzaladığını belirten 85 sayfalık bir sözleşme açıkladı.
Çin’in devlete ait Hikvision Şirketi, Uygurlara yönelik yüksek teknolojili zulmü ve Uygurlara yönelik soykırımdaki aktif rolü, özellikle de Uygurları hedef alan yüz tanıma teknolojisi nedeniyle hak grupları tarafından geniş çapta eleştirildi ve Amerika Birleşik Devletleri’nde kara listeye alındı.
Çeşitli baskılar nedeniyle bu tür teknik yapılandırmaları durdurduklarını açıkladılar ancak IPVM araştırma merkezinin ortaya çıkardığı bu yeni bilgi, şirketin Çin hükümetine destek vermeye ve Uygur Müslümanlarına yönelik baskıya yönelik teknik destek sağlamaya devam ettiğini gösteriyor.
“Ramzan Uyarı” sistemi Uygur öğrencilerin oruç tutup tutmadığını nasıl tespit edebiliyor?
Raporu hazırlayan araştırmacı Charles Rolletni şunları söyledi:
“Bunun bir tesadüf olduğunu söyleyebilirim. Bunu Çin hükümetinin web sitelerine göz atarken buldum. Üstünü bile örtmedikleri için bunun gizli bir belge olmaması endişe verici.”
Sistemin oruç tutan öğrencileri nasıl tespit ettiğini de kısaca şöyle anlattı:
“Bu sistem özellikle azınlık öğrencilerine yöneliktir ve sadece kamera teknolojisini değil, yazılım ve diğer sistemleri de içermektedir. Kimlik kartları Çin’in her yerinde kullanılıyor, bu nedenle birisinin etnik kökenini takip etmek kolaydır, özellikle de Çin anakarasında eğitim gören ve kimlik kartlarında net bir etnik sınıflandırma kayıtlı olan Uygurlar. Üniversiteye girişler, nüfus kayıtları vb. kimlik kartları aracılığıyla açıklanmaktadır. Örneğin Ramazan ayında azınlık öğrencilerinin ne zaman yemek yediği, nerede bilet aldıkları bu bilgiler takip edilebiliyor. “Oruç tutmadıklarını” nasıl anlayacaklarına gelince, örneğin hafta içi okul kafeteryasından akşam yemeği almayan veya her gün aynı saatte yemek yiyen bir azınlık öğrencisi, şüpheli uyarıların kolay hedefi haline geliyor.
Raporda, Çin hükümetinin 2014 yılında Uygur hükümet yetkililerinin oruç tutmasını yasakladığı ve bazı Uygurların Ramazan ayında oruç tuttukları için “yeniden eğitim kamplarına” gönderildiği vurgulandı. Çin hükümeti İslam’a baskı yapmaya devam ediyor.
IPVM Araştırma Merkezi Hikvision’ın Uygurları ve diğer azınlıkları izleyebilen yazılım teknolojileri geliştirmeyi bırakmadığına ve Çin hükümetinin gereksinimlerine uyum sağlamaya devam ettiğine dair yeni kanıt ve bulgulara göre, “Uygurlara yönelik soykırım” hala devam ediyor…