19 Ocak’ta, Japan Uygur Derneği ve bir insan hakları STK’sı olan Human Rights Now, Çin’in büyük bir gözetleme kamerası şirketi olan Hikvision tarafından üretilen bir gözetleme kamerasını söktüklerini ve yedi Japon şirketinin parçalarının kullanıldığını tespit ettiklerini duyurdu.
Hikvision, Uygurları kitlesel olarak gözetlemek için kullanılan güvenlik kameralarının üreticisidir ve ABD yaptırımlarına tabidir. Bu kez, yedi şirketin, ROHM, TDK, Asahi Kasei Electronics, THine Electronics, Sony Group, Seiko Epson ve Micron Japan’ın Hikvision’a teknoloji ve parça tedarik ettiği ortaya çıktı.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), 2019’da Çinli yetkililerin Uygurları tespit etmek ve keyfi tutuklamalarını ve cezaevlerine kitlesel göçlerini önlemek için Entegre Ortak Operasyonlar Platformu (IJOP) adlı bir toplu gözetim sistemi kurduğunu söyledi. Hikvision, bu büyük ölçekli gözetim sistemi için güvenlik kameraları sağlıyor. Mayıs 2022’de, Çin kamu güvenlik yetkililerinin dahili belgesi “Sincan Kamu Güvenliği Dosyası” sızdırıldı ve gözaltı tesisinin gerçek durumu çok sayıda fotoğrafla birlikte ortaya çıktı.
ABD’li bir araştırma şirketi tarafından yapılan görüntü analizi sonucunda Hikvision tarafından üretilen güvenlik kameralarının kullanıldığı tespit edildi. Bu nedenle, Japan Uygur Derneği ve Human Rights Now, IJOP’ta kullanılana benzer bir kamera edinmesi ve sökme analizi yapması için profesyonel bir şirket görevlendirdi. Sonuç olarak yedi Japon firmasına ait parçaların kullanıldığı tespit edildi.
Yedi Japon şirketi soruları yanıtlamadı
Bu anketin sonuçlarına dayanarak, Japonya Uygur Derneği yedi şirkete anket gönderdi. “Güvenlik kameralarında parça kullanımı konusunda farkındalık”, “İnsan hakları ihlallerine ortak olduğunuzun farkında mısınız?” ve “Teknoloji ve parça sağlamaya devam edip etmeyeceğiniz” sorularına yanıt arandı. Ancak hiçbir şirket, yalnızca bir insan hakları politikası belirterek veya bireysel işlemlerin durumunu tartışmaktan imtina edeceklerini belirterek soruya net bir yanıt vermedi.
Human Rights Now (avukat) başkan yardımcısı Kazuko Ito, “Şirketler insan hakları ihlallerine ortak olmamalı ve onlarla iş yapmayı bırakmalıdır. Japonya’da insan hakları durum tespiti için yönergeler var, ancak yaptırım gücü yok.” Hayır. Bu sadece şirketlerin sorumluluğu değil, devletin de sorumluluğu” dedi.
Japonya Uygur Derneği Başkan Yardımcısı Recep Ahmet, “Avrupa ve ABD ticaret ambargoları uygularken, Japonya’nın yaptırımlardan kaçmak için bir araç olarak kullanılması olasılığı artıyor. Böylesine kritik bir durumun tamamen farkındayız.” dedi.