ABD’den Japonya’ya gelen sürgündeki Uygur Hareketi ve aynı zamanda Dünya Uygur Kongresi’nin yürütme kurulu başkanı olan Ruşen Abbas, 21 Ocak’ta Japonya Ulusal Meclis’te yaptığı konuşmada Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da karşılaşılan insan hakları ihlallerini anlattı: “Aileler parçalanıyor, kültür ve din baskı altında tutuluyor. Kamplarda köle gibi çalışmaya zorlanan çok sayıda Uygur var” diyerek destek çağrısında bulundu.
Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas, Japonya Uygur Parlamenterler Federasyonu’nun genel kurul toplantısında konuştu.
Demokrasi çalışmalarına 1980’lerin sonunda Sincan Üniversitesi’nde başlayan Abbas, 2017 yılında Uygurların özgürlük ve insan haklarının sağlanması için uluslararası topluma çağrıda bulunan ve ABD Kongresi’nde ve başka yerlerde lobi faaliyetleri yürüten Uygur Hareketi adlı teşkilatı kurdu. Uygur Hareketinin 2010 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildiğini söyledi.
Ruşen Abbas konuşmasında, “Çin’in zulmünün devam etmesine izin verirsek, özgürlük ve demokrasi tehlikeye girecektir. Çocuklarımıza korkunç bir dünya bırakmamalıyız” dedi ve Japonya’nın “sessizlerin sesini dünyaya duyurmada bir rol oynamasını umduğunu” söyledi. Umarım Uygurlar için bir ışık olursunuz” dedi.
Kendi kız kardeşinin altı yıldır hapiste olduğunu ve “benim sözlerim ve eylemlerim yüzünden mağdur ediliyor” dedi.
Tayland hükümetinin Uygurları Çin’e sınır dışı etmeyi düşünmesi konusuyla ilgili olarak, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) etkisine dikkat çekti ve ÇKP’nin “ülkeden kaçan Uygurlara baskı elini uzattığını” söyledi ve parlamento grubundan Tayland hükümetinin Uygurları sınır dışı etmesini önlemek için bir bildiri yayınlamasını istedi.