Nöbetçi Eczaneler
Syria TV’de yer alana habere göre, kanala konuşan kaynaklar İran tarafıyla doğrudan temas kurulmadığını teyit ederek Şam’ın Rus yetkililerden sadece Suriye’yi istikrarsızlaştırma girişimlerini durdurması için İran’a baskı yapmalarını istediğini kaydetti. Yetkililer bu talebin Şam ve Moskova arasında iki taraf arasındaki ilişkilerin geleceğine dair yapılan görüşmelerde yer aldığını da sözlerine ekledi.
Iraklı güçler Suriye’ye açılmayı meşrulaştırmaya çalışıyor
Syria TV’ye konuşan Iraklı siyasi kaynaklar, Bağdat’ın önümüzdeki dönemde Suriye Dışişleri Bakanı Asaad al-Shaibani’yi kabul etmeye hazırlandığını ve bunun ilişkilerin istihbarat temaslarından siyasi ilişkilere doğru gelişeceğinin bir işareti olduğunu söyledi.
Bu bağlamda, iktidardaki Irak güçleri Suriye’ye açılımlarını halk tabanında meşrulaştırmaya çalışıyor; Halk Seferberlik Güçleri’ne (HSG) bağlı grupların yayın organlarından sızan haberler Şam’ın Tahran’la ilişkilerini düzeltmeye çalıştığı fikrini öne çıkarıyor.
Bu sızıntıların öncesinde Asaib Ehl el-Hak lideri Kays el-Hazali şaşırtıcı açıklamalarda bulunmuş ve Suriye’de son dönemde yaşananların bir “terör projesi” değil, askeri yollarla iktidara ulaşmaya yönelik siyasi bir değişim olduğunu ileri sürmüş ve 2013’te yaşananların aksine kutsal mekanların hedef alınmadığını belirtmiştir.
El-Hazali, Esad rejimiyle yaşanan son çatışmanın ilk gününde Suriye askeri yönetiminin Irak’a türbelere ve kutsal mekanlara zarar verilmeyeceğini vurgulayan mesajlar gönderdiğini belirtti.
Irak hükümetinin ayrıca önümüzdeki Mayıs ayında Bağdat’ta düzenlenecek Arap zirvesine katılması için Suriye Devlet Başkanı Ahmed El Şaraa’ya davet göndermesi bekleniyor.
İran Suriye sahasına geri dönmek istiyor
Konuyla ilgili bilgi sahibi diplomatik kaynaklara göre İran’ın Suriye’deki nüfuzunu yeniden kazanmaya çalışmasının çeşitli nedenleri var; en önemlisi de müttefikleri nezdindeki imajını korumak için denge sağlama ve kaybetmeyi kabul etmeme yeteneğini kanıtlamak. Tahran ayrıca ekonomik amaçlarla Suriye’nin Akdeniz’deki limanlarına yeniden erişim sağlamayı hedefliyor.
İran yönetimi içindeki bir akım, Suriye’nin gelecekte, özellikle de Batı’nın kendisine yönelik yaptırımlarının devam etmesi ve Arap ve Türkiye’nin bu yaptırımları kırmak ve destek sağlamak için girişimde bulunmaması ışığında, Tahran ile ilişkilerini kademeli olarak yeniden kurmayı düşünebileceğine inanıyor.
İran iki bölge ülkesinden çıkmazı kırmak ve ilişkileri kademeli olarak düzeltmek için Şam ile arabuluculuk yapmalarını istedi ancak bu girişimler şu ana kadar somut bir sonuç vermedi.
İran, düzinelerce eski askeri istihbarat ve 4. Tümen subayının Irak-İran sınırındaki Devrim Muhafızları kamplarında tutulması da dahil olmak üzere Suriye yönetimi üzerindeki baskısını sürdürüyor. Şam, bu subayların hala eski rejimin kalıntılarıyla bağlantılı hücreleri harekete geçirebileceğine ve güvenlik ve istikrarı tehdit eden operasyonlar düzenleyebileceğine inanıyor.
Bu gerçekler ışığında, Suriye yönetiminin, istikrarı ve geçiş sürecini tehdit edecek yıkıcı rollere başvurmaması için Tahran’la gerginliği azaltması ve Tahran’ı kışkırtmaktan kaçınması kendi çıkarına olacak gibi görünüyor. Ancak yakın vadede, en azından Trump yönetiminin bölgedeki, özellikle de İran’a yönelik politikası netleşene kadar, diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi yönünde bir ilerleme kaydedilmesi pek olası görünmüyor.
Bu bağlamda Şam, Washington’a yönelik herhangi bir provokatif adımın ABD ve Batı yaptırımlarını kaldırma çabalarını engelleyebileceğinin farkında. Buna ek olarak, Suriye’nin Esed sonrası yeni bölgesel konumu ve yeni dengeler, ilişkileri onarmak için İran’ın herhangi bir girişimini beklemesi gerektiğini dikte ediyor.