Nöbetçi Eczaneler
Doğu Türkistan’da Müslüman soykırımı devam ederken sözde İslam ülkelerinin de ihaneti hız kesmiyor. Doğu Türkistan’da zulüm gören Müslüman kardeşlerinin yanında durması gereken İslam ülkeleri tam tersine ateist Çin’in tarafında bulunuyorlar.
Soykırımcı Çin’in propaganda gezilerinin en son katılımcıları ise Arap Birliği ülkeleri oldu. 30 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında Arap Birliği’nden; Mısır, Suudi Arabistan ve Cezayir’in yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreterliği de dahil olmak üzere 16 Arap ülkesinden 30’dan fazla yetkili Doğu Türkistan’a Çin’in propaganda gezisine katıldı.
Uygur Hareketi yayınladığı basın açıklaması ile Arap Birliğinin Doğu Türkistan’a düzenlediği propaganda gezisini kınadı.
Uygur Hareketi açıklamada şunları kaydetti:
Uygur Hareketi (CFU), Arap Birliği’nden gelen heyetlerin Doğu Türkistan’a yaptığı son ziyareti ve ardından Uygur ve diğer Türk Müslüman topluluklarına uygulanan etnik soykırım ve dini zulmün korkunç gerçekliğini endişe verici bir şekilde inkar etmelerini şiddetle kınamaktadır. Çin Komünist Partisi (ÇKP), Müslüman çoğunluklu uluslardan destek almak için bu ziyaretleri manipüle ediyor ve baskıcı eylemlerini yanlış bir şekilde gerekli terörle mücadele ve aşırılıkçılık önlemleri olarak sunuyor. Bu aldatıcı strateji aracılığıyla Pekin, dini suç sayarken Doğu Türkistan’daki sömürgeleştirme, soykırım ve işgal gündemini gizlemeye ve meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu yaklaşım, ÇKP’nin İslam’a yönelik devam eden saldırısıyla el ele gider ve kutsal ritüelleri ve inanç ifadelerini istikrarı koruma kisvesi altında yasadışı eylemler olarak damgalar.
Çin devlet haber medyası Global Times, Mısır, Suudi Arabistan ve Cezayir de dahil olmak üzere 16 Arap ülkesinden 30 Mayıs – 2 Haziran tarihleri arasında Doğu Türkistan’a 34 üyeli bir grubun ziyaretini bildirdi. Ziyaretleri sırasında heyet, Çin’in uyum, istikrar ve ekonomik büyümeyi teşvik etme çabalarına olan hayranlığını dile getirdi. Bununla birlikte, Uygur Hareketi, bu yüzeysel izlenimlerin, Uygur nüfusunun günlük olarak katlandığı sistematik baskı, yaygın gözetim, yasadışı gözaltı, İslam’ın sinikleştirilmesi, zorla çalıştırma ve kültürel silme gerçeğini yansıtmadığını kesin olarak iddia etmektedir.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas, “Arap Birliği heyetinin Çin hükümetinin yanlış anlatısını onaylamasına ve Uygur halkının acılarına göz yummasına tanık olmak cesaret kırıcı. Heyetin sözleri, insan hakları ihlallerinin ezici kanıtlarını göz ardı etmekle kalmıyor, aynı zamanda Doğu Türkistan’daki durumun yanlış beyanını da sürdürüyor. Arap Birliği’ni ve üye ülkelerini hayatta kalanların ifadelerini, uluslararası kuruluşlardan gelen kapsamlı raporları ve insan hakları ihlallerine dair artan kanıtları dinlemeye çağırıyorum. Durumun ciddiyetini kabul etmeleri ve Çin hükümetini eylemlerinden sorumlu tutmak için küresel çabalara katılmaları çok önemlidir.“
Uygur Hareketi, Müslüman çoğunluklu ulusları ve akademisyenleri Birleşmiş Milletler gibi küresel platformlarda Uygur halkıyla dayanışma içinde olmaya ve Çin rejimi tarafından düzenlenen organize turlar yoluyla Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım politikalarını onaylamaktan kaçınmaya çağırıyor. Çin’in propagandasına ve ekonomik baskısına avlanmaya direnmek ve bunun yerine ezilen Uygur nüfusunun seslerini yükseltmek çok önemlidir. Onların kötü durumuna ışık tutalım, adaleti ve insan haklarını savunalım ve Uygur soykırımındaki her türlü suç ortaklığını reddedelim.